ADNAN ÖKSÜZ-VALİ BEY! | MİLLİ GAZETE
Yıl; 1992…
Gümüşhaneli bir muhtar, kızının evi Erzincan depreminde yıkılınca, devletin deprem mağdurlarına vereceği evi almak için kızının yanına, Erzincan’a gider.
Kızını alır, valilik binasına çıkarlar. Öğle arası olduğu için ellerinde evraklar beklemeye başlarlar.
Bu arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir.
“Amca buyur!” der.
Muhtar, derdini anlatır. Kot pantolonlu adam evrakları alır, bir odaya gider, bir kaşe basar, diğer odaya gider başka bir evrak alır doldurur, sonra deftere kaydeder. En son kapısında “Valilik” yazan odaya girip çekmeceden bir mühür alarak kâğıtlara mührü basar ve muhtardan da imzalamasını ister.
Olanları şaşkınlıkla izleyen muhtar, biraz da çekinerek,
- “Yeğenim çok sağ olasın ama Vali Bey sana sakın kızmasın!”
- “Yok amca, kızmaz!”
- “Sağ ol yavrum, adın nedir senin?”
- “Recep benim adım, amca!”
- “Yoksa sen Vali Recep Yazıcıoğlu musun?”
- “He ya...”
Devletle milleti birleştiren, bütünleştiren bir valiydi, merhum Recep Yazıcıoğlu.
**
Bizzat ben de şahidiyim; Erzincan’da bir şarküterideyken Vali Recep Yazıcıoğlu girdi. Yanında ne bir koruması ne de bürokratları vardı. Tek başına idi. Tulum peynirinin ve diğer süt ürünlerinin tadına baktı. Esnafla sohbet etti. Bisikletine bindi ve gitti…
Valiler, bulunduğu şehrin en üst mülki amiri. Devleti temsil ediyorlar. Öncelikle vatandaşın valisine güvenmesi ve başı ağrıdığında, “Benim valim derdime derman olur…” diye düşünmesi gerekir. Türkiye’de hâlihazırda böyle valiler yok mu? Var! Tümünün böyle olması lazım…
Son zamanlarda kimi davranışları sebebiyle bazı valiler gündeme gelince aklıma geldi yukarıda anlattığım anekdot! Paylaşayım istedim…
Kaynak:
https://www.milligazete.com.tr/makale/5639139/adnan-oksuz/potibor
0 yorum:
Yorum Gönder