UNUTULMAYAN VALİ RECEP YAZICIOĞLU ARAŞTIRMALARI (1967-2003)

Ziyaretçi

"BAĞIŞ YAPARAK ARAŞTIRMALARA VE İÇERİĞE" DESTEK OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

25 Ekim 2021 Pazartesi

"... insan davranışlarımızı şöyle bir gözden geçirin..." | Recep Yazıcıoğlu

 


 "... insan davranışlarımızı şöyle bir gözden geçirin..."

Recep Yazıcıoğlu

Share:

5 Ekim 2021 Salı

"Vali Recep Yazıcıoğlu'nun sabah saat 7.30'dan sonra makamına geldiği görülmemiş bir olaydı..."

 


"Vali Recep Yazıcıoğlu'nun sabah saat 7.30'dan sonra makamına geldiği görülmemiş bir olaydı..."


Arşiv: Muhammet Negiz

Share:

1 Ekim 2021 Cuma

RECEP YAZICIOĞLU VE KAMUDA KARİYER

 

RECEP YAZICIOĞLU VE KAMUDA KARİYER


Muhammet Negiz | Araştırmacı 


Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu’nun Erzincan’daki valilik görevine veda etmesinin ardından merkez valisi olduğu dönemde katıldığı “Kariyer Dünyası” adlı programda söylediklerini ele almak istedim. Kamuda kariyer ile özel sektörde kariyer arasında bir kıyas imkânı sunan program günümüzde de güncelliğini koruyor. Yaprak Özer’in moderatörlüğündeki söyleşiden tutmuş olduğum notların bir kısmını istifadenize sunuyorum. Yararlı olması dileğiyle…


Kaymakamlık döneminden akıllarda iz bırakan ve gönüllerde yer edinen merhum vali Recep Yazıcıoğlu, kamu ve özel sektörde kariyer yapmanın artı ve eksilerinin masaya yatırıldığı “Kariyer Dünyası” adlı programda görüşlerini ve bu konuda edindiği tecrübeleri paylaşıyor[2]. Kamudaki çalışma hayatını sevmesinin nedenini doğa ile iç içe olabilmek ve bulunduğu yerde sorumluluklarını artırıcı bir şekilde çevresi tarafından önemsenmek olduğunun altını çiziyor. Elde edilen başarıların yanında manevi bir tatminin söz konusu olduğunu belirtiyor. Özel sektörde elde edilen maddi kazancın yanında kamuda elde edilen en önemli ücretin, “insanların ‘Allah razı olsun!’ demesi” olduğunu ifade ediyor. Asıl olanın insanların sempatisini ve güzel duygularını paylaşmak olduğuna dikkat çekiyor.

Görev süresince halk katılımı ile birlikte çeşitli ürün ve hizmetlerin ortaya konulduğunu ve bunların birer iftihar vesilesi olduğunu ifade eden Vali Yazıcıoğlu, hoş seda olarak tanımladığı icraatlarının yerine getirilmesinde mesleğinin rolüne işaret ediyor.

Türkiye’yi dolanıyorsunuz! Şimdi, benim Türkiye’de gitmediğim yer yok! Yalnız görev olarak değil! Bir vesile ile… Ülkemizi tanıdık, insanlarımızı tanıdık, problem çözdük! Problem çözmek, müthiş keyif alan bir iştir! Ben, hep gittiğim yerde de problemli olmasını istedim…” diyen Yazıcıoğlu, özellikle problemli olan ama içerisinde bir potansiyel de barındıran yerlerde görevlendirilmesi için talepte bulunduğunu anlatıyor.

***

 

KAMUDA KARİYER

Kamuda kariyer yapılıp yapılamayacağı hakkındaki soruya yanıt verirken Türkiye’de özel sektörün kamudan yapmış olduğu transferler ile günümüze geldiğini belirten Recep Yazıcıoğlu, özel sektörde olduğu gibi kamuda da kariyerin mümkün olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte kalite soruna dikkat çekerek, kamu kurum ve kuruluşlarında ehliyet ve liyakat sorunun mevcut olduğunu ve kariyer basamaklarını tırmanmanın pek objektif kurallara bağlı olmadığını söylemeden geçemiyor. Yazılı olan kurallarla ‘fiili durum’un uyuşmadığını belirtiyor. Bu kuraldışı davranışların ehliyeti, liyakati, etkililiği ve verimliliği sarsacak sonuçlara neden olduğuna işaret ediyor ve sözlerine devam ediyor:

“Yani, siz siyaseten bir yere geldiyseniz de… Size bir kişi ya da grup öncü olduysa, siz ona karşı sorumluluk hissediyorsunuz. Hâlbuki bizim muhatabımız kimdir? Hizmet ettiğimiz insanlardır! Onlara karşı sorumlu olmamız lazım!”

Kamu personelinin üstenci tutumunu da kendine has üslubu ile eleştiriyor:

“Bu devletçi anlayışta, ‘Ben devletin memuruyum’ diye kasılmak ayrı bir hastalıktır! Bizim kamuda… ‘İşte, biz devletin memuruyuz!’ falan… Yani, en ufak memur bile (kasılarak) ‘Devletin memuruyum!’ diyor…

Peki, vatandaş nedir? Vatandaş, kimin memurudur? Hâlbuki biz, o vatandaşa hizmet sunmak pozisyonundayız!”


SINAVLAR

Kamu kurumlarına personel alımında siyasi tercihlerin konu olmaması için merkezi sınav sisteminin geliştirilmesinden hoşnut olduğunu belirten Recep Yazıcıoğlu, sınavların daha objektif olduğunu söylüyor. Özellikle “hamili kart yakinimdir” şeklindeki kayırmacılıktan çok çektiğini bir örnekle anlatıyor:

Şimdi bir gün… İşte, Erzincan Valisiyim ya… Erzincan’da bir olay… Şimdi, bir imtihanla alınacak… Sağlığa… Eğitime… 40 kişi işte… Birisinde 50 kişi… O dönemdeki iktidar partisinin il başkanı ve yönetim kurulu geldiler…

“Efendim” dediler işte, “bir imtihan var…”

“Evet” dedim…

“Ya” dediler, işte “Bu imtihanda… Yani… İşte…”

Pek de söyleyemiyorlar…

“Yani… İşte… Bir kontenjan var…” falan…

“Ne kontenjanı?”

“Hani, işte biz de bir isim belirlesek…”

Dedim, “İmtihan olacak… İmtihanda nasıl isim belirleyeceksiniz?”

“Hani” dedi, “İşte, öyle bir şey acaba olur mu?” falan…

“Peki” dedim, “Daha önce böyle mi oluyordu?”

Dedi, “Evet, böyle oluyordu…”

“Peki” dedim, “Yanlış mıydı o yapılan?”

“Tabii ki” dedi, “Yanlıştı…”

“E, siz” dedim, “Şimdi, niye yanlış yapıyorsunuz?”

“E…” dedi, “Şimdi, sıra bize geldi…”

“Size…” dedim, “Yanlış yaptırmayacağım!

Size yanlış yaptırmayacağım! Çünkü siz yanlış yaptığınız zaman kaç kişiyi menün edeceksiniz? Siyasal açıdan düşünelim! Kaç kişiyi memnun edeceksiniz?

Diyelim ki… Göreve aldığınız 20 kişi ve ailesini…

Kaç kişiyi mağdur edeceksiniz ve size antipati duyacak?

Diyelim ki, 5000 kişi girdiyse… 5000 kişiyi darıltacaksın… 5 kişiyi kazanacaksın! Bu siyaset de değil!” dedim ya!

 “Ben” dedim, “Bunu objektif yapacağım!”

Son gün, son saatte imtihan komisyonunu belirledik ki… Çünkü daha önce belirlersek onların başı belaya girecek!

Yani son… Böyle… İmtihana… Diyelim ki, 2 saat kaldı… Ve onlar da hemen kapandılar bir odaya… Sualleri belirlediler… Hemen…

Dedim, “Biraz da zor sorun ki…” Çünkü çok kişi kalırsa, mülakata kalacak… Mülakat gene objektiflikten uzaklaşan bir olaydır! Velhasılı zor bir işti bu!

 

 ***

TÜKENMİŞLİK VE BÜROKRASİ HASTALIĞI

Kamu çalışanlarının verimliliği konusunda daha ikna edici uygulamalar olması gerektiğinden bahsederken kamuda mevcut olan iki hastalıktan bahsediyor: Tükenmişlik ve bürokrasi hastalığı

“İşi yapmaktan değil de işi engellemekten zevk alma” olarak tanımladığı “bürokrasi hastalığı”nın tüm kesimlerde görülebileceğini ifade eden Yazıcıoğlu, konuyu Osmanlı’daki “İbrikçibaşı” hikâyesi ile anlatıyor:

Adam (İbrikçibaşı) işte… “Birinciyi bırak, üçüncü al…” diyor…

Tuvalete gidecek de adam… Neyse, işini görüyor…

“Ya, bu nereden çıktı?” diyor… “İbrik, (aynı) ibrik… Tuvalet, (aynı) tuvalet…”

O zaman…

Hani, ibrik var ya?

(İbrikçibaşı) “Yav” diyor, “Akşama kadar burada bilmem ne kokusu dinliyoruz… Müsaade et de, bu kadar yetkimiz, bu kadar forsumuz olsun!”

Yani bu ibrikçibaşılık ve işi ağıra almaktan…

 

İbrikçibaşılık olarak tanımladığı yaklaşımı  “Yok, Yavaş, Yarın!” şeklinde 3Y prensibi ile özetliyor Yazıcıoğlu ve ona göre bu durum, kamu kurumlarının tabiatından kaynaklanıyor. Kamu binalarının soğuk renkleri, binalara girişlerin çok zahmetli olması ve personelin güler yüzlü olmamasının da ibrikçibaşılık ve tükenmişlik sorunlarına yol açtığını düşünüyor.

***

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

Bu ibrikçibaşılık ve tükenmişlik hastalıklarının tedavisini eğitimle yapmaya çalıştıklarını belirten Recep Yazıcıoğlu, tüm personelle birlikte menfi olayları masaya yatırarak süreci ele aldıklarını ve bu sırada devleti de “Devlet patron mudur yoksa hizmetkâr mı?” sorusu üzerinden tarif ettiklerini ifade ediyor:

 Devlet patron mudur? İşte… Ceberrut devlet… Otoriter devlet… Patron devlet…” O zaman adamları da patron olur!

Ama devleti, “Bir hizmetkâr, hizmet örgütü… Bir hizmet sunan! Bir servis sunan bir yapı… Demokratik bir devlet” anlamında tarif ederseniz, elemanları da böyle olabilir…

 

Ödül ve ödüllendirmenin de önemine dikkat çeken merhum vali Recep Yazıcıoğlu’nun güncelliğini koruyan ifadelerinde hayata geçirilmeyi bekleyen birçok nokta bulunuyor…



[1] Muhammet Negiz | Araştırmacı | 30.09.2021

[2] Ayrıca Bkz:  “Kendi Dilinden Recep Yazıcıoğlu” http://www.muharrembalci.com/ornekkisi/316.pdf


Kaynak: https://www.dunyabizim.com/mercek-alti/recep-yazicioglu-ve-kamuda-kariyer-h44420.html

Share:

30 Eylül 2021 Perşembe

'Efsane Vali' Recep Yazıcıoğlu ölümünün 18. yılında anılıyor


'Efsane Vali' Recep Yazıcıoğlu ölümünün 18. yılında anılıyor

Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu'nun ölümünün üzerinden 18 yıl geçti.



Görev yaptığı dönemde "Süper Vali" ve "Efsane Vali" olarak tanımlanan merhum Recep Yazıcıoğlu, ölümünün 18. yılında anılıyor.

Çalışkanlığı ve halka yakınlığıyla görev yaptığı her ilde iz bırakan Recep Yazıcıoğlu, ölümünün üzerinden 18 yıl geçse de hatıraları, görev anlayışı, konuşmaları ve eserleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor.

Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybeden Yazıcıoğlu, her sene Aydın'ın Söke ilçesinde, Asri Mezarlığındaki kabri başında anılıyor. Kuşadası ilçesinde yaşayan kardeşleri Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu ve emekli doktor Selma Özcan da ağabeylerini gurur ve özlemle anıyor.

Mustafa Sait Yazıcıoğlu, AA muhabirine, ağabeyinin her zaman görevinin bilincinde olduğunu belirterek, bütün işlerini hak ve hukuk gözeterek yaptığını söyledi.

Ağabeyinin eksik gördüğü bazı noktaları çekinmeden söylediği için zaman zaman eleştirildiğini anlatan Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Gecesini gündüzüne kattı. Çalıştığı her yerde bu doğrultuda görev yaptı. Hem çalıştı hem üretti. Bunları da topluma mal etmeye çalıştı. Çok fazla yüksek sesle konuşur ve eleştirirdi. Bazen devletin bir kısım uygulamalarını da eleştirirdi. Yani sistemi eleştirirdi. Neden eleştirirdi? Çünkü toplum yararına bir kısım şeylerin düzelmesi gerektiğini o zamandan itibaren söyleyen biriydi. Özellikle mahalli idareler konusunda çok söylerdi. Mahalli idarelere yetki verilmesi gerektiğini söylerdi. Sürekli bir bürokratik yazışma olmasın isterdi. Milletin, bir nevi sözcülüğünü yaptı. Bu farklı bir üsluptur."

Yazıcıoğlu, ağabeyinin yaptığı çalışmaların halka yansımasının güzel olduğunu belirterek, "Ölümünün üzerinden onlarca sene geçti ama hala özlemle ve rahmetle anılıyor. Bu herkese nasip olacak bir durum değildir. Karşılıksız olarak yapılan hizmetin karşılığıdır." dedi.


Onu çok özlediğini vurgulayan Yazıcıoğlu, "Zaman insanların acılarını hafifletir ama hiçbir zaman söküp alamaz. Onu özlüyoruz. Onunla sık sık görüşür dertleştirdik. Onun görevde olduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı görevinde bulunmuştum. Bunaldığım zaman dertleşecek birini arardım. Ağabeyimle bunu çok yapardık. Ne zaman sıkışsak, birbirimizi arar görüşürdük." diye konuştu.

Merhum valiyle ilgili unutamadığı bir anısını paylaşan Yazıcıoğlu, şunları anlattı:

"Diyanet İşleri Başkanıyım, dönemin başbakanı Yıldırım Akbulut. Onunla bir görüşmemiz vardı. Görüşme uzayınca dışarıda siyasiler bekliyormuş. Özel kalem birkaç sefer geldi, Başbakanı haberdar etti. Başbakan içeri gelmelerini söyledi. Ben kalkacağımı söyleyince 'biraz daha otur' dedi. İçeri giren milletvekilleri de kendi aralarında konuşuyorlardı. Birisi yüksek sesle 'Bir vali de böyle söyler mi' gibi bir laf etti. Yıldırım Bey bir şeylerle meşguldü. Kafasını kaldırdı. 'Kim o vali, ne söylemiş' dedi. Milletvekili de 'Efendim Aydın Valisi…' deyince Yıldırım bey, 'O söyler...' deyip işine devam etti. Yani bir başka vali olsa sanırım 'Neden söylemiş, nasıl olmuş bakın bakalım' diye söylerdi. Bu diyalogu hiç unutmam."

"Onun ölümünün normal olduğunu düşünmüyorum"

Selma Özcan da evin en küçüğünün kendisi, en büyüğünün de merhum Recep Yazıcıoğlu olduğunu belirterek, birlikte çok zaman geçirdiklerini, suyu ve rafting yapmayı çok seven ağabeyinden yüzmeyi öğrendiğini söyledi.

Özcan, "O benim, ağabeyim, annem, babam her şeyimdi. Her gittiği yerde bir sürü iş yapardı. Sonra da arkasından bir sürü şey söylenirdi ve onlarla uğraşmak zorunda kalırdı. Kaldığı yerlerde çok büyük izler bıraktı. Onu çok özlüyorum. Beni çok severdi. Onun ölümünün de normal olduğunu düşünmüyorum. Dümdüz yol. Onun normal şekilde öldüğüne inanmıyorum. 3-4 şeritli bir yol. O yolda araba takla atacak, hiç olası bir şey değil. O yolda araba takla atmaz. Suikastti, başka bir şey değildi."

Recep Yazıcıoğlu

Recep Yazıcıoğlu, 2 Haziran 1948'de Trabzon'un Köprübaşı ilçesinde dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Yazıcıoğlu'nun ilk görev yeri, 1968 yılında Aydın oldu. Burada bir dönem kaymakam vekilliği yapan Yazıcıoğlu, daha sonra ülkenin farklı ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulundu.

Yazıcıoğlu, 1984 yılında Tokat'a vali atandı. O dönemde Türkiye'nin en genç valisi olan Yazıcıoğlu, yaklaşık 5 yıl burada görev yaptı. Eğitim ve sağlıkta yaptığı önemli işlerle "Yılın Bürokratı" seçilen Yazıcıoğlu, kaymakam vekili olarak görev yaptığı Aydın'a bu kez 1989 yılında vali atandı.

Şehrin tarımı ve ekonomisi üzerinde yoğun çaba harcayan Yazıcıoğlu, özellikle kent için önemli bir değer olan jeotermalin en iyi şekilde kullanılmasını arzu etti. Yazıcıoğlu, jeotermalle ilgili projesini hayata geçiremeden 1991 yılında Erzincan'a atandı. Erzincan'da da adından söz ettiren Yazıcıoğlu, 1992 depreminde vatandaşların yaralarının sarılmasında büyük emek harcadı. Vali Yazıcıoğlu, 30 yıldır yapılamayan köprünün yapılmasına ön ayak olmasıyla bölge halkının büyük sevgisini kazandı.

Vali Yazıcıoğlu, 9 yıl görev yaptığı Erzincan'ın ardından 1999 yılında merkez valiliğine, 2003 yılında ise Denizli Valiliğine getirildi. Recep Yazıcıoğlu, Ankara'da geçirdiği trafik kazası sonucu 8 Eylül 2003'te hayatını kaybetti. Aydın'ın Söke ilçesinde toprağa verilen Yazıcıoğlu'nun cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.

AA

Ferdi Uzun - Anadolu Ajansı

Share:

10 Haziran 2021 Perşembe

Süleyman Çobanoğlu ile Tanıklar - Recep Yazıcıoğlu (İzle)

Süleyman Çobanoğlu ile Tanıklar - Recep Yazıcıoğlu 
   
 Süleyman Çobanoğlu'nun hazırlayıp sunduğu, bir döneme damgasını vuran, taraflı tarafsız herkesin beğenisi kazanan Tanıklar programı birbirinden değerli konukları ağırlamıştı. Tanıklar programının bu bölümdeki konuğu süper vali lakaplı merhum Recep Yazıcıoğlu oldu. Programda Recep Yazıcıoğlu'nun yaşamı, siyasi hayatı ve ona tanıklık etmiş isimler yer aldı.
Konuk: Recep Yazıcıoğlu Tanıklar: Meryem Yazıcıoğlu (Eşi), Akif Altıntaş (Okul Arkadaşı), Hasan Süver (Köylüsü), Musa Sancak (Çocukluk Arkadaşı), Mustafa Güneş (Çocukluk Arkadaşı), Osman Altuğ (Arkadaşı), Ruveyda Durmaz (Kızı), Elvan Fevzioğlu (Yazar), İsmail Özcan (Bacanağı), Remzi Durmaz (Damadı), Yayınlandığı dönemlerde büyük ses getiren programlar Kanal 7 arşivlerinden çıkıyor. Yaşadıkları döneme damgasını vurmuş isimler Tanıklar programının konuğu oluyor.
Share:

Prof. Dr. Osman ALTUĞ: "YARIM KALAN ANILAR : Recep YAZICIOĞLU"

 
Prof. Dr. Osman ALTUĞ: "YARIM KALAN ANILAR : Recep YAZICIOĞLU"


YARIM KALAN ANILAR :
Recep YAZICIOĞLU
                                                                                                                  

02.06.1948  –  10.09.2003                                                      
(Sürmene)         (Söke)                                                                

Sermayesi                : Halka Adanmış Bir Ömür
Silahı                           : Bilgi
Cephanesi               : Sevgi
Görev Konusu      : Bilge Yönetici (Kaymakam–Vali)
Görev Yeri              : Türkiye
Adresi                        : Türk Halkının Yüreği




Kıymet bilmek için kaybetmekten başka bir yol olmalıydı, ama olmadı. Onu kaybettik. Kaymakamlık yaptığı, Ağrı–Hamur, Artvin–Ardanuç, Çorum/Sungurlu-Alaca, Rize–Kalkandere, Adana–Bahçe, Çanakkale–Ayvacık, Hatay–Kırıkhan, Bolu–Akçakoca’dan, Valilik yaptığı: TOKAT, AYDIN, ERZİNCAN, DENİZLİ’den ve Türkiye’nin her yanından “O bizimdir, ölüsü yalnız gitmez biz olmazsak kapanmaz gözleri”, “Bir daha gelmez böylesi” diyerek koşup gelen onbinlerce kişi “Gerçek umudunun”, “Tünelin ucundaki ışığının” Adam Gibi Adam olan valisinin cenazesini sevgilisini taşırcasına bir kelebek gibi parmaklarının ucunda taşıyarak tam onun istediği gibi hep birlikte İzmir-Söke’de 10.09.2003 günü rahmetli Babası Mustafa YAZICIOĞLU’nun yanında toprağa verdi.

Hepimizin gözleri kan çanağına dönmüştü ağlamaktan, üzülmekten. Her kula nasip değildi böyle bir sevgi.

Sevildiğini, çok sevildiğini bilerek gitti, ama o hepimizin yüreğinde her gün yeniden yeniden doğmuşçasına yaşıyor:

“Siyasetin finansmanını halk yapmalı, siyasetin finansmanının halk tarafından yapılmadığı bir ülkede demokrasi halka çalışmaz. Politika yerleşmez. yerel politikacı tipi olmadıkça yerinden yönetim (Adem-i merkeziyet) olmaz. Çoğunlukla siyasetin finansörleri tarafından belirlenen Genel-Yerel seçim listelerinin, seçme hakkı olup seçilme hakkı olmayan halka ama öyle ama böyle onaylattırılması sonucu oluşan iktidarlar, üretimci değil parasalcı ekonomik modeli tercih ederek halka değil siyasetin finansörlerine hizmet eder, o zaman Apartman yönetim kurulu toplantısına bile gönüllü katılmayan para cezası tehdidi ile seçim sandıklarına gitmeye zorlanan halkın demokrasi anlayışı ile siyasetin finansörlerinin demokrasi anlayışı birleşir. Büyüklerinin oyları ile küçüklerin (Gelecek nesiller) cezalandırılmasına devam edilir, sorunlar (işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, gelir dağılımında adaletsizlik kısacası mutsuzluk) çözümsüz kalır. “Bir şey yapmazsak hiçbir şey ortadan kalkmaz.” 

Recep YAZICIOĞLU, kendi tabiri ile Kızaktaki Vali (Merkez Valisi) idi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası nerede maden ocağı varsa orada (3) yıl süre ile seminerler düzenledi. “Politikacı koltuk peşinde koşar biz ise yürürüz.” anlayışı içinde; ailemizi (işçiler, çiftçiler, esnaf ve sanatkarlar kısacası düz halk) bilgilendirmek, bilinçlendirmek, bir fikir etrafında birleştirmek amacıyla Recep YAZICIOĞLU ile birlikte dolaştık ülkemizi.

Onun en çok sevdiği Tevfik Fikret’in, “Zulmün topu var, güllesi var, kalası varsa, Hakkın da bükülmez bileği, dönmez yüzü var.” dizesi ise de bu günkü yazımda Recep YAZICIOĞLU’nun Yarım Kalan Anılarımız içinde yer alan bazı cümlelerini sizlerle paylaşmak istedim:
“Halk için; halk içinde (korumasız) halkla yürümek, hakka yürümektir.
Sorunlardan kaçmak çözümlerden kaçmak demektir.
Önce planla sonra uygula anlayışı içinde sorunların üstüne üstüne gitmek gerek.
Yürümekte zorlanıyorsan ayağına “uygun ayakkabı” aramalısın ama malzeme bu, malzemeden şikayet olmaz.
Malzemeyi iyi kullanmıyorsan hatayı kendinde aramalısın halkta değil.
Hata yanlışa dönüşmeyecektir, tabii ki düzeltmeyi reddetmez isen.”
“İnsan hayatı tuğlaların üst üstte konması ile oluşmaz, arada harç vardır; Bu da doğru ile yanlış arasındaki boşluktur."

“Ne zaman iyi bir şey yapmak istesem ‘iyi adamlar’ gelip her şeyi mahvediyor”

“Bir şeyleri değiştirmek istiyorsan değiştirecek konumda (en tepede) olmalısın.”
“Serçe bile ölse kendini sorumlu tutmalısın, ama onlar iktidarı babalarının malı gibi görürler ve kırmızı ışıkta durup “kuralcı” geçinirler. İşsizlikten kahrolanlar, çaresizler, yoksulluktan ölenler onların umurlarında bile değildir. Kimsesizin ölüsünü çaresizin sırtına sararlar, ama bir gün çaresizler çareyi bulur ve onların da arkalarından teneke çalarlar.”
“Spekülasyonlarla bir anda binlerce insanın işsiz bırakıldığı bir düzen devam ettirilemez.”
“Bulmacanın bir kısmını çözmek de başarıdır.”

Adnan KAHVECİ, Recep YAZICIOĞLU ikisi de gitti, ben her zamanki gibi onlardan yine geride kaldım. Biz üç arkadaştık ortak noktamız; Ülkemizde halkımızı mutlu etmek için Adam gibi üreten, adam gibi paylaşan yeni bir sosyo-ekonomik düzen kurmaktı. Onlar, pazarlık etmeyi sevmediler, doğruluk istediler. Ailelerinin kimsesizlerden, yoksullardan, çaresizlerden, işsizlerden ve helal kazanç sahiplerinden oluştuğunu asla unutmadılar ama başarmanın sabretmek ve çalışmakla, Türkiye’de sosyal barışın kurulmasının gelir dağılımında adaletin sağlanmasının yeniden yapılanması ile mümkün olduğunu, kararlılıkla savundular. Susmadılar, susturulamadılar, ılık nefesleri hala ensemizde, ilkeleri gönlümüzde, bozuk düzenden kişisel çıkar sağlamak yerine halk için yaşamayı, halk için çalışmayı, “Bilimse bilim, yürekse yürek, bilekse bilek” diyerek –belki de halka rağmen– halkı bilinçlendirmeyi yeğlediler, uyguladıkları: düşünce biçimi, geçim biçimi, yaşam biçimi ilkeleri, geniş halk kitleleri tarafından her gün daha iyi algılanıyor.

Arkadaş acısı, evlat acısı gibi, her gün daha çok koyuyor adama. Arkadaş acısı kanser gibi içten içe yiyor yüreğinizi. Sermayesi: Halk, Silahı: Sevgi, Cephanesi: Bilgi olan Recep YAZICIOĞLU can kardeşimi, (5). ölüm yılında rahmetle anıyor, manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum.

*Marmara Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü Başkanı, Prof. Dr. Osman ALTUĞ
http://www.osmanaltug.com/yazilar.html




Share:

RECEP YAZICIOĞLU ÖRNEĞİ

RECEP YAZICIOĞLU ÖRNEĞİ

 

Share:

5 Haziran 2021 Cumartesi

Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu: "Ortak Akıl"


Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu: "Ortak Akıl"



Share:

29 Ocak 2021 Cuma

Vali Recep Yazıcıoğlu: İki Bin Yılının Gençliği

 


Vali Recep Yazıcıoğlu: İki Bin Yılının Gençliği

"İki bin yılının gençliği, *sorumlu, *arayışçı, *tenkitçi, ve *yenilikçi olmalıdır." Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu


***

İlgili Yorumlar...

Doç. Dr. Halim Gençoğlu:
 
Share:

20 Ocak 2021 Çarşamba

Bir Vali geçti bu topraklardan....

Bir Vali geçti bu topraklardan.... Recep Yazıcıoğlu...



 

Share:

18 Ocak 2021 Pazartesi

VALİ RECEP YAZICIOĞLU ARAŞTIRMALARI SOSYAL MEDYADA...

 VALİ RECEP YAZICIOĞLU ARAŞTIRMALARI SOSYAL MEDYADA...


Share:

Vali Recep Yazıcıoğlu: Kamuda Tükenmişlik...


Vali Recep Yazıcıoğlu: Kamuda Tükenmişlik...

 

Share:

Vali Recep Yazıcıoğlu: Bürokraside 3Y Kuralı

 

Vali Recep Yazıcıoğlu: Bürokraside 3Y Kuralı


Share:

Halim Gençoğlu: Merhum Vali Yazıcıoğlu'nun her konuşması...

Halim Gençoğlu: Merhum Vali Yazıcıoğlu'nun her konuşması... 

"Merhum Vali Yazıcıoğlu'nun her konuşması eskiden takvim kağıtlarının arkasına yazılan özlü sözlere benziyor. Herhangi bir partiyi yada cemaati değil ancak vatanı ve milleti odak noktasına koymuş bir insan bu denli manidar konuşabilir."

Halim Gençoğlu

Kaynak:
https://twitter.com/halimgencoglu/status/1351109898151620610?s=20
Share:

14 Ocak 2021 Perşembe

RECEP YAZICIOĞLU: FİKİRDEN EYLEME BİR SİSTEM TAHAYYÜLÜ

  

RECEP YAZICIOĞLU: FİKİRDEN EYLEME BİR SİSTEM TAHAYYÜLÜ


Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun Çorum Radyo Televizyonu’na (ÇRT) konuk olduğu programdaki konuşması, Muhammet Negiz tarafından metin haline getirilmiş, dipnotlar ve görsellerle zenginleştirilerek okurların ve araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Muhtemel hataları mnergiz@live.com e-posta adresi aracılığıyla iletebilirsiniz. Yararlı olması dileğiyle...
İNDİRME SEÇENEKLERİ:
Book
RECEP YAZICIOĞLU: FİKİRDEN EYLEME BİR SİSTEM TAHAYYÜLÜ
(2021)
  • Muhammet Negiz
Share:

11 Ocak 2021 Pazartesi

RECEP YAZICIOĞLU: YARINLARA ÜMİTLE BAKALIM


 RECEP YAZICIOĞLU: YARINLARA ÜMİTLE BAKALIM 

Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu’nun 2001 yılında, Aydın Marangozlar Odasınca düzenlenen “Yarınlara Ümitle Bakalım” başlıklı seminerinin Muhammet Negiz tarafından hazırlanan dipnotlar ve görsellerle zenginleştirilmiş metnidir. Okuyucu ve araştırmacılara yararlı olması dileğiyle…

İNDİRME SEÇENEKLERİ:
Share:

En Popüler Yayınlar

ETİKETLER

17. Yıl (1) 1921 (1) 1939 Erzincan Depremi (1) 1990-2000 (1) 1999 seçimleri (1) 28 Şubat (2) 3Y Kuralı (1) 68 Kuşağı (1) 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1) 77. Yıl (1) Açık Kapı Politikası (2) Adana (1) Adana Bahçe (1) Adem-i merkeziyet (1) Ademi Merkeziyet (1) Adnan Kahveci (9) Afrika (1) Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu (1) Ağrı (2) Akçakoca (2) Akçakoca Kaymakamlığı (1) Alaca (1) Alaca Kaymakamı (1) Ali Aygören (1) Ali Coşkun (2) Ali Çoşkun (1) Ali Demirsoy (1) Alkol (1) Altın Yıllarında Tokat (1) Anayasa (2) Anı (1) Anılar (11) Ankara (2) Ankara Valisi Nevzat Tandoğan (1) Anma (1) Apartman Yöneticiliği (1) Ardanuç (1) Arkadaşları (1) Aşırı Merkezileşme (1) Atamalar (1) Atilla Şahin (1) Avrupa Birliği (2) Ay TV (2) Aydın (25) Aydın Havaalanı (1) Aydın Marangozlar Odası (1) Aydınlarımız (1) Ayhan Aykanat (1) Ayşe Kulin (14) Ayşegül Ünsal (1) Ayvacık (1) Bahçe (1) Bahçelievler Belediyesi (1) Bakanlık Sayısı (1) Bankamatik Valisi (1) Basın Toplantısı (1) Başbağlar (6) Başbakanlık (1) Başbaşa (1) Başhekim (1) Başhekimin Odası (1) Başörtüsü (2) Başpınar Köprüsü (4) Bekir Aksoy (1) Belediye Başkanı Talip Kaban (1) Besim Tibuk (1) Beşköy Beldesi (1) Betül Kocabay (1) Biga Kaymakamı Fatih Genel (1) bildiri (1) Bir Kent- Bir Adam- Bir Yorum (1) Bitmeyen Senfoni (1) Bolu (1) Bordro (1) Botanik (1) Bozdağ Kayak Merkezi (1) Bu Sistem Değişmeli (3) Butto (1) Bülent Ecevit (2) Bürokrasi (12) Bürokrasi Hastalığı (1) Bürokrat (1) Bürokratik Cumhuriyet (1) Büyük Tokat Oteli (1) Can Air (1) Cemal İncesoylar (1) Çadır (1) Çalıştay (1) Çanakkale (1) Çoğulcu Yapı (1) Çorum (2) Daimi Koçak (1) Daire Müdürleri (1) Dava (1) Demokrasi (10) Demokratik Cumhuriyet (1) Denetim (1) Deniz Baykal (1) Denizli (26) Denizli Belediye Başkanı (1) Denizli Depremi (1) Depolitizasyon (1) Deprem (3) Deprem Mühendisliği (1) Deprem Projesi (1) Destek (1) Devlet (1) Devlet Planlama Teşkilatı (1) Devlet-Millet İşbirliği Projesi (1) Devletin Bekası (1) Doğa Sporları (13) Doğa Sporları Festivali (1) Doğa Sporları ve Çevre Birliği (1) Doğa Tutkunu (1) Doğu Anadolu Araştırmaları (1) Doktora Tezi (2) Dost-Düşman (1) Dördüncü Murat (1) Düşünce Özgürlüğü (1) Düşünen Vali (1) Eğin (2) Eğitim (2) Ekonomik Kriz (1) Ekşisu (1) Eleştiri (2) Elvan Feyzioğlu (1) Erdal Beşikçioğlu (6) Ergan Dağı Kayak Merkezi (3) Ergan Dağı Projesi (1) Erozyonu Önleme (1) Erzincan (41) Erzincan Depremi (17) Erzincan Havacılık Taşımacılık ve Turizm A.Ş (Erhat) (2) Erzincan İl Özel İdare (1) Erzincan Kanunu (1) Erzincan Turizm (1) Erzincan Valisi Ali Arslantaş (1) Eserleri (1) Evlilik (1) Eyalet (1) Eyalet Sistemi (1) Eyüp Eroğlu (1) Faili Meçhul (1) Fatih Kılıç (1) Fatih Kısaparmak (1) Fatma Yazıcıoğlu (1) Fehmi Koru (1) Ferudun Çelikmen (1) Fıkra (1) Fikret Bila (2) Film (2) Fransa (2) Girişim ve Dayanışma Derneği (1) Girişimci Bürokrasi (1) Girişimci Bürokrat (1) Girişimcilik (1) Girokrasi (1) Girokrat (1) H. Aliyar DEMİRCİ (1) Haber (2) Hakem Devlet (1) Halası Meryem Yazıcıoğlu (1) Haliç Toplantıları (1) Halil İbrahim Özdemir (2) Halil Rıfat Paşa (1) Halim Gençoğlu (1) Halkın Yönetime Katılımı (1) Hammurabi (1) Hamur (2) Hamur Kaymakamlığı (1) Hantal devlet (1) Hasan Basri Aktan (1) Hatay (1) Havayolu Şirketi (1) Hayat Felsefesi (1) Hediye Kitap (1) Hızır Paşa (1) Hidroterapi (1) Hikmet Köksal (3) Hizmet Makamı (1) Hürsöz Gazetesi (2) Hüseyin Sipahi (1) IMF (1) IV. Murat (1) İbn Kemal Sempozyumu (1) İbrikçibaşı Hikâyesi (2) İçişleri Bakanı (1) İçişleri Bakanlığı Genelgesi (1) İdari Reform (1) İdris Küçükömer (1) İl İdare Kanunu (1) İl Sayısı (1) İlber Ortaylı (5) İlçe Meclisleri (1) İletişim (1) İliç (1) İmla (1) İnsan (1) İsmet Ülker (1) İstanbul (2) İstisna Vali (1) İsviçreli Bolongarden firması (1) İş Ahlakı (1) İşkence (1) Jeotermal (3) Jürgen Habermas (1) Kalkandere (2) Kalkandere Kaymakamlığı (1) Kalkınma (2) Kamu Yöneticisi Davranışı (1) Kamu Yönetimi Reformu (2) Kamuda Tükenmişlik (1) Kamuda Yeniden Yapılanma (1) Kanal 7 (1) Karakol (1) Karanlık Kanyon (3) Karasu (1) Karikatür (1) Kasım Özsoy (1) Kayıtdışı Ekonomi (1) Kaymakam Dizisi (1) Kazım Erdem Özsoy (4) Keban Barajı (2) Kemah (1) Kemaliye (9) Kenan Evren (3) Keşiş Dağı (1) Kırıkhan (1) Kızılay (1) Kişilik (1) Kişisel Gelişim Lideri (1) Kitap (6) Kitaplar (1) Konferans (1) Konuşan Vali (1) Konuşma (3) Koruma (1) Koşullanmama Hakkı (1) Köksal Pabuçcu (3) Köprü (15) Köprü Dizisi (16) Köprü Filmi (2) Köşe Yazısı (49) Kurtarıcı Beklemek (1) Kuvvetler Ayrılığı (1) Kütüphane Seferberliği (1) Laiklik (3) Liyakat (1) Mahalli idare reformu (1) Mahalli İdareler (1) Mahkeme (1) Mahmut Balcı (2) Makale (5) Makam Arabası (1) Mamudizim (1) Marmara Depremi (2) Mehmet Akif Bal (1) Mehmet Emin Ulu (1) Mehmet Kemal Yazıcıoğlu (11) Mektup (1) Melih Aşık (1) Memur (1) Merkez Valiliği (12) Merkezi İdare (7) Meryem Yazıcıoğlu (6) Mesai Arkadaşları (1) Mesut Yılmaz (2) Mezar Taşı (1) Milas (1) Milliyet (1) Minibüs (1) Motosiklet (1) Muğla (1) Muhalif Bir Yazar (1) Muhammet Negiz (6) Muhtar (1) Munzur Dağı (1) Munzur Dağları (1) Mustafa Yazıcıoğlu (7) Mülkiyeliler Birliği (1) Mümtaz Soysal (1) Müzakereci Demokrasi (1) Müzakereci demokrasi teorisi (1) Müzakereci paradigma (1) Nafiz Özmen (1) Nahit Menteşe (1) Ne Yan Yana Ne Karşı Karşıya (2) OHAL Valisi (1) Okul Yapımı (1) Organik Tarım (1) Orhan Öztürk (1) Osmanlı (1) Osmanlı Sistemi (1) Ozan Balcı (1) Ömer Faruk Ünal (1) Ömer Lütfi Mete (1) Ömer Yaşın (1) Örnek Vali (1) Özel İdare (1) Özel İdare Kanunu (1) Özgürlük (2) Özsöz Gazetesi (1) Pamukkale (1) Panel (1) Paraşüt (2) Paşabatıran (1) Paşayaylası Oteli (1) PDF (1) Phoma Recepii (1) Polis (6) Polis Devleti (2) Polislerin Yürüyüşü (1) Popülizm (1) Prens Sabahattin (1) Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara (1) Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil (1) Prof. Mustafa Said Yazıcıoğlu (11) Profesör Dr. Osman Altuğ (2) Protokol (1) Psaphellus Recepii (1) Radikal demokrasi kuramı (1) Radyo Programı (2) Rafting (7) Recep Tayyip Erdoğan (1) Recep Yazıcıoğlu (1) Recep Yazıcıoğlu Belgeseli (2) Recep Yazıcıoğlu Düşünce (1) Recep Yazıcıoğlu Düşünce Grubu (1) Recep Yazıcıoğlu Köprüsü (2) Recep Yazıcıoğlu Kültür ve Dayanışma Derneği (1) Recep Yazıcıoğlu Müzesi (1) Recep Yazıcıoğlu Örneği (1) Rize (1) Robinson Crusoe (1) Röportaj (5) Rusya (1) Rüveyda Yazıcıoğlu Durmaz (1) Sadettin Tantan (3) Sağlık Turizmi (1) Sait Yazıcıoğlu (2) Sansa Boğazı (1) Saydamlık Eksikliği (1) Sedef Kabaş (2) Sedef Kabaş ile Potreler (1) Selma Yazıcıoğlu Özcan (1) Seminer (1) Sempozyum (2) Sendikalar (1) Sıradışı Bir Vali Recep Yazıcıoğlu (1) Sigara (1) Sistem (2) Sivil Anayasa (1) Sivil Toplum (4) Siyaset (2) Sosyal Adalet (1) Söke (1) Söyleşi (13) Sözlü Tarih (1) Sözün Özü (1) Stajyer Kaymakam (1) Su Kayağı (1) Su Sporları (1) Susurluk (1) Sükuti Tükel (1) Süleyman Demirel (4) Süper Vali (2) Sürmene (2) Şarkı (1) Şemsi Denizer (1) Şevket Gültekin (1) Şiir (2) Taha Akyol (1) Tamer Aksoy (1) Tanıklar (1) Tansu Çiller (1) Taş Yolu (3) Taşra Örgütleri (1) Taşyolu (1) TBMM (1) Tebdil-i Kıyafet (1) Tebliğ (1) Teknik Devlet (1) Tembellik ve Beleşçilik Kültürü (1) Terör (2) Tez (2) Tınaz Titiz (2) Tiyatro (1) Tokat (45) Tokat Hava Yolları (1) Tokat Modeli (1) Tokat Özel İdare Uygulaması (1) Tokat Turban Turizm AŞ (1) Toplum (1) Toplumsal Barış (1) Toplumsal İnisiyatif (1) Toplumsal Uzlaşma (1) Trabzon (6) Trafik Cezası (1) TRT (1) Turan Yalçın (6) Turgut Özal (12) Turizm (1) Turizm Bakanı Ahmet Tan (1) Turizm Potansiyeli (2) Turizme Maya (1) Türban Krizi (1) Türk Hava Kurumu (1) Türk İdareciler Günü (1) Türk Modernleşmesi (1) Türkiye markası (1) Türkiye Turizm Ansiklopedisi (1) TÜSİAD (1) TV Programı (2) Twitter (1) Uçak (1) Uğur Mumcu (1) Üniversiteler (1) Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1) Vali (2) Vali Abdulkadir Demir (1) Vali Filmi (1) Vali Recep Yazıcıoğlu Kongresi (1) Valilik (1) Van Depremi (1) Vasiyeti (4) Vefat (18) Vefat Yıldönümü Mesajı (1) Vergi (2) Yamaç Paraşütü (4) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (1) Yasa Tasarısı (1) Yasakçı Vali (1) Yavuz Donat (1) Yayla Turizmi (1) Yazmacılar Hanı (1) Yeni Erzincan Nasıl Kuruldu ve Niçin Bitirilemedi (1) Yeni Şafak (1) Yerel İdareler (4) Yerel Yönetimler (10) Yerel Yönetimler Reformu (1) Yerel Yönetimler Yasa Taslağı (1) Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (1) Yerelleşme (2) Yetki (1) Yıldırım Akbulut (1) Yılmazlar Köyü (1) Yolsuzluk (2) Yöneticilikte Örnek (1) Yönetim (1) Yönetim tarzı (1) Yönetime Politik Etkiler (1) Yüksek Lisans Tezi (1) Zeki Demirbaş (1) Zenci (1) Ziya- ül Hak (1) Ziyaretçi (1)

Translate


Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!... İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar. Yahya Kemal Beyatlı

ÖĞRENMEYİ SEVMEK

"Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Yalnızca öğrenmeyi ve öğretmeyi seviyorum."
Konfüçyüs

"Bilgi, ahlaki hareketten kalan şeydir."
Nurettin Topçu

Bu Blogda Ara

Link list 3