UNUTULMAYAN VALİ RECEP YAZICIOĞLU ARAŞTIRMALARI (1967-2003)

Ziyaretçi

"BAĞIŞ YAPARAK ARAŞTIRMALARA VE İÇERİĞE" DESTEK OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

18 Aralık 2020 Cuma

“YAZMAYA DEĞİL YAPMAYA MEMUR OLAN” VALİ: RECEP YAZICIOĞLU | THE GOVERNOR “ENTRUSTED WITH THE TASK OF DOING NOT WRITING”: RECEP YAZICIOĞLU

 


“YAZMAYA DEĞİL YAPMAYA MEMUR OLAN” VALİ: RECEP YAZICIOĞLU  

 THE GOVERNOR “ENTRUSTED WITH THE TASK OF DOING NOT WRITING”: RECEP YAZICIOĞLU 


Ahmet Hamdi AYDIN* 

Sadegül ÖZCAN**


Özet

Recep Yazıcıoğlu, 35 yıllık memuriyet hayatına maiyet memuru olarak başlamış, pek çok ilçede kaymakamlık ve çeşitli illerde valilik görevini ifa etmiştir. 19.08.1991-02.10.1999 tarihleri arasında Erzincan Valiliği görevini yerine getiren Recep Yazıcıoğlu Türkiye tarihinin olduğu gibi, Erzincan tarihinin de en sıra dışı valisi olmuştur. Kendi ifadesi ile yazmaya değil yapmaya memur olmuştur. Yani halk ile iç içe ve iş bitirici olmuş, koltuk sevdalısı olmamış ve bürokrasi hastalığına yakalanmamıştır. Halka her şeyi devletten beklememeyi öğretmeye çalışan, katılımcılığı, adem-i merkeziyetçiliği savunan, doğru bildiğini çekinmeden söyleyebilen cesur ve aykırı bir kamu yöneticisi olmuştur. Recep Yazıcıoğlu’nun tüm bu nitelikleri Erzincan’da görev yaptığı sırada zirveye çıkmıştır. Erzincan’da pek çok önemli icraata imzasını atmıştır. Klasik kamu yöneticiliği profilini aşarak çok farklı ve özgün projeleri tamamlamıştır. 30 yıl boyunca yapılamayan Başpınar Köprüsü yapımı, Kemaliye ilçesindeki Taşyol yapımı, doğa sporlarına katkı sağlaması bunlardan bazılarıdır. Tüm bu projelerin uygulanmasıyla bizzat alakadar olmuş, her türlü katkıyı sağlamıştır. Bu nedenlerledir ki “yazan değil, yapan” olmuştur.

Bu çalışmada Erzincan tarihinde çok önemli bir yere sahip olan merhum vali Recep Yazıcıoğlu örneğinde bir valinin nasıl “yazmaya değil, yapmaya memur olduğu” tartışılmış ve bu konuda genelde kamu yöneticileri ve özelde valiler için öneriler geliştirilmiştir. Çalışma betimleyici bir çalışma olarak tasarlanmıştır ve literatür taraması metodu kullanılarak tamamlanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Recep Yazıcıoğlu, Vali, Kamu Yönetimi, Erzincan


Abstract

Recep Yazıcıoğlu had started career life with 35 years as officer in attendance and fulfilled sub- governorship in a lot of districts and governorship in several provinces. Recep Yazıcıoğlu who performed Erzincan governorship between 19.08.1991-02.10.1999 had become most outstanding governor at Erzincan history as well as Turkey history. He had entrusted with the task of doing not writing with his statement. More clearly he had become intimate with public, go-getter, not fond with position and not bureaucracy advocator. He had advised to public not wanting everything from state . He was advocator for participation and decentralization, and brave and contrary public administrator by saying what he knows as truth. The all qualifications of Recep Yazıcıoğlu had peaked up as Erzincan governorship. He had realized a lot of activities in Erzincan. By surpassing profile of classical public administratorship, he had completed very different and original projects. Some of these projects are the construction of Başpınar bridge, Taşyol in Kemaliye district and contributions to outdoor sports. He was concerned with all these projects personally and provided all kinds of contribution. For this reason, he had become who does not writes.

In this study, it is discussed that how a governor entrust with task of doing not writing and some suggestions are developed for public administrators in general and for governors in special, in case of decedent governor Recep Yazıcıoğlu who has a very important place in Erzincan history. This study is designed as a descriptive study and completed by using literature review method.

Keywords: Recep Yazıcıoğlu, governor, public administration, Erzincan.

Giriş

Türk kamu yönetimde bürokratlar genellikle var olan sistem doğrultusunda hareket etmektedirler. İnisiyatif almaktan kaçınmakta, işi gerektiği gibi değil de günün şartlarına göre yapmakta yani idare-i maslahatçı davranmaktadırlar. Bu duruma Türk kamu yönetiminin özelliklerinden olan merkeziyetçiliğin sebebiyet verdiği söylenebilir. Yani bürokratlar merkeziyetçilik dolayısıyla inisiyatif almaktan kaçınabilirler. Ancak zaman zaman bazı bürokratlar inisiyatif almaktan kaçınmaz, söylemleriyle ve eylemleriyle de bunu ortaya koyarlar. Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu bu duruma verilebilecek en iyi örneklerden biridir.

Recep Yazıcıoğlu yönetim anlayışıyla, yaptığı proje ve uygulamalarla, söylemleriyle, renkli, sıra dışı kişiliğiyle Türkiye tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur. Görev yaptığı ilçe ve illerde yaptığı faaliyetlerle kimi zaman “Süper Vali”, kimi zaman da “IV. Murat” gibi isimlerle anılmıştır.

Yazıcıoğlu her gittiği yerde halkla iç içe olmuştur, kapısını vatandaşlarına her daim açık tutmuştur. Bununla birlikte vatandaşına her şeyi devletten beklememeyi, ellerini taşın altına koymalarını anlatmaya çalışmıştır. Yazıcıoğlu klasik bürokrat profilini aşan bir vali olmuştur. Bu yönüyle pek çok önemli icraata imzasını atmış, önemli projeler gerçekleştirmiş, yarım kalan projeleri de tamamlamıştır.

Yazıcıoğlu pek çok ilçe ve dört tane de ilde görev yapmıştır. En uzun süre görev yaptığı yer Erzincan ili olmuştur. Yazıcıoğlu görev yaptığı diğer illerde olduğu gibi Erzincan’da da pek çok önemli işler yapmış, bir türlü başlanamayan projelere başlamış ve yine başlanıp da yarım bırakılmış projeleri tamamlamıştır.

Bu çalışma sıra dışı ve Erzincan ili için önemli bir isim olan Vali Recep Yazıcıoğlu’nu, onun yönetim anlayışını, başta Erzincan ili olmak üzere diğer il ve ilçelerde yaptığı icraatları ele almaktadır.

Recep Yazıcıoğlu’nun Hayatı

Recep Yazıcıoğlu 2 Haziran 1948 tarihinde Trabzon’un Sürmene ilçesinin Yılmazlar Köyü’nde dünyaya gelmiştir. İlkokulu Yılmazlar Köyü Köprübaşı’nda okumuştur. Müftü olan babasının görevi nedeniyle Milas’a gitmek durumunda kalmıştır. Yükseköğrenimine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde başlamıştır. Henüz okulu bitmeden dayısının kızı olan Meryem hanımla evlenmiştir. (www.kimkimdir.gen.tr, 22.02.2016; www.aksiyon.com.tr, 22.02.2016).

1968 yılında Aydın’da maiyet memuru olarak göreve başlamıştır. 1975 yılında Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda asteğmen olarak askerliğini yapmıştır. 1971-1984 yılları arasında sırasıyla Rize-Kalkandere, Adana-Bahçe, Van-Hamur, Çanakkale-Ayvacık, Hatay-Kırıkhan, Çorum-Alaca ve Bolu-Akçakoca’da kaymakamlık görevini icra etmiştir. 13 yıllık kaymakamlık görevi sırasında yaptığı işler sayesinde hükümetin dikkatini çeken Recep Yazıcıoğlu 1984 yılında vali olarak Tokat’a atanmıştır. Vali olarak atanmasında Recep Yazıcıoğlu’nun çok genç olması nedeniyle dönemin Başbakanı Turgut Özal ile Cumhurbaşkanı Kenan Evren arasında bir anlaşmazlık yaşanmış ancak sonuçta Recep Yazıcıoğlu’nun vali olarak atanmasını isteyen Başbakan Turgut Özal’ın isteği gerçekleşmiştir (listelist.com, 07.07.2016; www.aksiyon.com.tr, 22.02.2016).

Vali olarak atandığı ilk görev yeri Tokat’ta pek çok projeyi hayata geçirmiştir. Ardından 14 Ağustos 1989 tarihinde Aydın’a atanmıştır. Aydın’da iki yıl görev yaptıktan sonra 19 Ağustos 1991 tarihinde Erzincan valiliğine atanmıştır. Erzincan’da da pek çok faaliyet gerçekleştirmiş, yarım kalan ya da hiç başlanmayan işleri bitirmiştir. Erzincan’da 8 yıl çok etkin ve verimli bir şekilde çalışmasının ardından 26 Eylül 1999 tarihinde Merkez valiliğine getirilmiştir. Yazıcıoğlu 3,5 yıl merkez valiliği görevinden sonra Ocak 2003’te Denizli valiliğine atanmıştır. Denizli ili valinin son görev yeri olmuştur. Vali, 2 Eylül 2003 tarihinde Eskişehir-Ankara Yolu üzerinde Temelli Belediyesi yakınlarında trafik kazası geçirmiştir. Kazadan iki gün sonra bitkisel hayata giren vali 8 Eylül 2003 tarihinde hayata gözlerini kapatmıştır(Yıldız scholar.google.com.tr, 22.06.2016; www.kimkimdir.gen.tr, 22.02.2016).

Recep Yazıcıoğlu’nun Yönetim Anlayışı

Türkiye’de vali denilince akla gelen ilk isimlerden biridir Recep Yazıcıoğlu. Yazıcıoğlu söylemleri, faaliyetleri, projeleri ile adından söz ettiren hatta bu faaliyet ve söylemler nedeniyle çeşitli isimlerle anılan bir validir. Vali Yazıcıoğlu sisteme, bürokrasiye, klasik devlet anlayışına karşı yaptığı sert eleştirileri ile tanınan bir isim olmuştur (www.aksiyon.com.tr, 22.02.2016).

Türk kamu yönetimi katı bir hiyerarşiye sahiptir. Yöneticilik çoğu defa emir verme ile eşdeğer kabul edilmektedir. Aynı zamanda kırtasiyecilik de Türk kamu yönetiminde, daha doğru bir ifade ile bürokrasinin hakim olduğu yönetimlerde kendini çokça göstermektedir. Pek çok iş yazılı bir şekilde ifade edilmektedir. Amirlerin verdikleri emirler de bu şekildedir. Yazıcıoğlu klasik yöneticilik çizgisinden uzak bir vali olmuştur. Sadece emirler vermemiş yani sadece yazmakla, imzalar atmakla yetinmemiştir. Yapan olmuştur. Emri verip bir kenara çekilmemiş, verdiği emirlerin takipçisi olmuştur. Bununla birlikte bir sonraki başlıkta ifade edilecek olan projelerinde ve faaliyetlerinde bizzat yer almış, işlerin başında bulunmuş, yeri geldiğinde bir koordinatör, yönlendirici; yeri geldiğinde bir şantiye şefi olmuştur.

Recep Yazıcıoğlu “bürokrasi hastalığından” adeta nefret eden bir isim olmuştur. Her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğinin farkında olan ve bunu faaliyete döken bir kişi olmuştur.

Yazıcıoğlu yanlışların bir kısmının düzeltilmesinin bir işe yaramayacağını hatta yanlışlarda da bir denge olduğunu ve yanlışın bir kısmının düzeltilmesinin dengenin bozulmasına sebep olacağı düşüncesindedir. Bu nedenledir ki ancak sil baştan yapmayla başarılı sonuçlar alınacağını belirtmektedir (www.kimkimdir.gen.tr, 22.02.2016)

Yazıcıoğlu bürokraside belli makamlara gelen kişilerin sanki 100-150 yıl orada kalacaklarını zannettiklerini ve faaliyetlerini bu minvalde yapmaya çalıştıklarını belirtmektedir. Bu kişilerin bürokrasi hastalığına yakalanarak yetkilerini merkezileştirdiklerini, taşrayı güçlendirmekten imtina ettiklerini belirtmektedir. Belli bir noktada bulunan kişilerin konumlarını kaybetmelerinin ardından ise faaliyetlerini yapmak için fırsat bulamadıklarını ifade ettiklerini ve bunun da trajikomik bir durum olduğunu belirtmektedir (www.kimkimdir.gen.tr, 22.02.2016).

Yazıcıoğlu vatandaşlarla sürekli iç içe olan, onların ihtiyaçlarını, sıkıntılarını, şikayetlerini dinleyen bir vali olmuştur. Ancak bununla beraber her şeyi devletten beklememelerini de öğütlemiştir. Ayrıca Yazıcıoğlu halkın bir kurtarıcı beklemekten vazgeçmesi gerektiği düşüncesindedir. Bunu “ kurtarıcı yoktur, halkın kendisi önce kendini kurtarmayı, kurtarıcılardan medet ummamayı öğrenmelidir.” sözleriyle açıkça ortaya koymaktadır (www.kimkimdir.gen.tr, 22.02.2016).

Yazıcıoğlu devletin kendisine vermiş olduğu imkânları kişisel çıkar ve işlerinde kullanmamıştır. Zaman zaman tebdil-i kıyafet çıkıp çeşitli denetimlerde bulunmuş, kurallara uyulup uyulmadığını bizzat kendisi takip etmiştir (listelist.com, 07.07.2016).

Yazıcıoğlu klasik bürokrat modelinden uzak bir yönetici olmuştur. İnisiyatif almaktan kaçınmamış, sistemi eleştirmekten geri durmamıştır. Recep Yazıcıoğlu’nun sisteme yönelik eleştirileri esas olarak iki temele dayanmaktadır. Bunlardan ilki yürütme organının yasama organı üyelerinden oluşması ve yürütmenin de dolaylı yoldan yargıyı denetlemesi nedeniyle Türkiye’de kuvvetler ayrılığının tam olarak uygulanamamasıdır. İkincisi ise aşırı merkeziyetçiliktir. Vali Yazıcıoğlu adem-i merkeziyetçiliği savunmuştur. Yerel sorunların merkeze taşınması yerine yerel karar vericiler tarafından çözülmesi gerektiğini belirtmiştir (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016). Tabi ki bunun sağlanabilmesi için merkezi otoritelerin bazı yetki ve görevlerinin yerel yönetimlere devredilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte siyasetçilerin yerel yöneticiler üzerinde baskı kurmamaları da önem arz eden bir diğer unsurdur.

Yazıcıoğlu sistemi sadece eleştirmemektedir. Eleştirdiği durumlara çözüm önerileri de sunmaktadır. Örneğin her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğini ifade etmiş ve bu doğrultuda pek çok projeyi, faaliyeti devlet-millet işbirliği ile yapmıştır. Proje yapılacak yöredeki halkın maddi- manevi desteği ile devletten gelen maddi destek ve personel desteği birleştirilmiş ve projeler kısa sürede tamamlanmıştır.

Yazıcıoğlu’nun yönetsel eleştirilerinin yanında siyasal eleştirileri de söz konusu olmuştur. Bu eleştirileri ya da siyasete yönelik önerilerinin temelinde demokratikleşme, merkezi yönetimin yetki ve kaynaklarından bir kısmını yerel yönetimlere aktararak devleti minimize etme ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alma vardır (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016). Recep Yazıcıoğlu siyasal ve yönetsel konularda reform gerektiğini eleştirileriyle ortaya koymuş ve bu reformun, değişimin aşağıdan gelecek istekle olacağını belirtmiştir. Yazıcıoğlu bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Türkiye’yi değiştirmek için hükümetin emrinden daha çok şey gerekmektedir. Bir şeyleri değiştirme yetkisini halktan almalıyız. Türkiye’de değişimin anahtarı budur.” (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016 ).

Vali Yazıcıoğlu’na göre yönetim sisteminde vatandaşların ağırlığı söz konusu olmalıdır. Vatandaşların yönetimde ağırlığının var olabilmesi yerel yönetimlerin güçlendirilmesine bağlıdır. Yazıcıoğlu bu durumu şu sözleriyle ifade etmektedir: “Sorunları ancak ortaya çıktıkları yerde çözebiliriz. Bölgesel sorunlar yine ortaya çıktıkları bölgelerde tartışılmalı ve çözülmelidir. Merkezi hükümetin bu sürece karışma hakkı olmamalıdır. Türkiye’de yönetsel karar mekanizmaları çok merkezidir ve bu da demokrasinin kurulması ve vatandaşların kendi yaşamlarına yön vermesi konularında büyük bir engel oluşturmaktadır. Merkezi denetimi bölgesel denetimle değiştirmek değişimi başlatmak alanında ilk adım olacaktır.” (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016).

Yazıcıoğlu bir kamu yönetici olarak görüş ve düşüncelerini geniş halk kitlelerine ulaştırmak konusunda çok başarılı olmuştur. Bu başarısının arkasında yazılı ve görsel basını çok etkili bir şekilde kullanması vardır. Canı meyve istediğinde ağaçlara tırmanan, mayosunu giyerek bir yandan yüzen diğer yandan köy ziyaretleri yapan, yeri geldiğinde dağcılıkla ilgilenen, yeri geldiğinde yamaç paraşütü ya da rafting yapan bir vali basının dikkatini çekmiştir. Vali tüm bunları yaparken bir yandan da mesajlarını vermekten çekinmemiştir. Örneğin Erzincan ilinde valilik görevini icra ederken yamaç paraşütü, dağcılık sporlarıyla ilgilenerek PKK terörüne karşı psikolojik savaş verdiğini belirtmiştir (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016).

Recep Yazıcıoğlu 30 yılı aşkın kamu yöneticiliği görevi sürecinde her daim reform amaçlı bir yönetici olmuştur. Bu nedenle yönetimi eleştirmiş, çözüm önerileri getirmiş, konuşmuş, yazmış ve projeler üretmiştir. Yazıcıoğlu’nun ilk elden gördüğü ve eleştirdiği konular şöyle ifade edilebilir (Yıldız, scholar.google.com.tr, 22.06.2016):

 Tam bir kuvvetler ayrılığının olmaması,

 Aşırı merkezileşme,

 Yönetime politik etkiler,

 Tembellik ve beleşçilik kültürü,

 Yolsuzluk,

 Saydamlık eksikliği,

 Kayıt dışı ekonomi.

Yazıcıoğlu’nun eleştirdiği bu konulara çeşitli önerileri de söz konusudur. Yazıcıoğlu’nu diğer kamu yöneticilerinden ayıran başlıca özelliği belki de bu olmuştur. Sadece eleştirmemiş eleştirdiği konulara çözüm önerileri de sunmuştur. Vali’nin eleştirdiği konulara önerileri şöyle sıralanabilir:

 Kuvvetler ayrılığı

 Başkanlık sistemi

 Dar bölge esaslı seçimler

 Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi

 Politikacıların yönetime etkisinin azaltılması

 İnsanların haklarının aramasının geliştirilmesi

 Sivil toplumun geliştirilmesi


Recep Yazıcıoğlu’nun Proje ve Hizmetleri

Recep Yazıcıoğlu görev yaptığı her yerde çeşitli hizmetler sunmuş, çeşitli projeleri hayata geçiren bir vali olmuştur. Yazıcıoğlu ilk görevinden itibaren çalışmaya başlamıştır. Bununla birlikte kaymakamlık çalışmalarına müdahale etmeye çalışan yerel politikacılarla da çatışmaya başlamıştır.

Yazıcıoğlu’nun kaymakam olarak ilk görev yeri Rize Kalkandere eski adı ile Kanlıdere olmuştur. Yazıcıoğlu’nun Rize Kalkandere’ye gelmesinden önce orada bir yol açılmıştır. Ancak yol bir noktaya geldikten sonra durmuştur, tıkanmıştır. Vatandaşlar yolun açılmasına, yaylalardan geçirilmesine izin vermemiştir. Kaymakam Recep Yazıcıoğlu silah zoruyla o yolu açmıştır. Yazıcıoğlu iş makineleri ve yanında birkaç kişi ile yolun yapılacağı yere gitmiş, yol güzergâhı üzerindeki ağaç ve mısır tarlalarını kestirmeye başlamıştır. Bunu duyan vatandaşlar oraya toplanmış ve duruma itiraz etmişlerdir. Ancak Yazıcıoğlu itirazları dikkate almamış ve yolun tamamlanmasını sağlamıştır (www.aksiyon.com.tr, 22.02.2016). Sonrasında Yazıcıoğlu’nun tayini çıkmıştır. Tayin olduğu her yerde çok sayıda okul ve sağlık merkezi yapımına ön ayak olmuştur. Köy ve belediye birlikleri kurarak küçük imalathaneler, üretici kooperatifleri gibi toplumsal kalkınma projelerinin planlamasını ve uygulamasını yapmıştır. Vali Yazıcıoğlu gittiği her yerde çeşitli faaliyetler gerçekleştirmiştir. Ancak Tokat ve Erzincan illerinde yaptıkları örnek teşkil eden uygulamalar olmuştur. Yazıcıoğlu Tokat ilinde “Tokat Modeli” olarak adlandırılan bir uygulama gerçekleştirmiştir. Bu model Özel İdare aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Model yerel hizmetlerde ve merkezden planlanan hizmetlerde, devletin sınırlı kaynaklarına, yerel kaynakları katarak(halkın gönüllü katılımı), emanet yöntemiyle, büyük tasarruf sağlayan, yaygın, etkin ve süratli netice almaya dayanan bir modeldir. Dört yıl içerisinde ilde, ilgili bakanlıkların ödenekleri, özel idarenin gelir kaynakları ile beraber, torba bütçe şeklinde bir araya getirilmiş, özel idare aracılığı ile malzemeye tahvil edilerek, şehir merkezlerinde kaymakamların başkanlığında emanet komisyonlarına, köylerde de yine kaymakamlar aracılığı ile muhtarlara verilerek başta eğitim ve sağlık olmak üzere, bütün sektörleri kapsayan pilot bir uygulama gerçekleştirilmiştir (Yazıcıoğlu, 2000:74). Bu uygulama ile Tokat ilinde eğitimde bir devrim yapmıştır. Tokat ilinde “devlet-millet ele ele” sloganıyla okulsuz köy bırakmamıştır. Kısa sürede 3-4 bin yeni derslik yapmıştır. Yapılan okullarda tabiri caizse bir şantiye şefi gibi çalışmıştır.

Modelde ödenekler, özel idarenin imkânları ile birlikte hamur haline getirildiği için ödeneklerin ayrı ayrı olmasının, geç ya da erken tahsil edilmesinin ortaya çıkardığı sakıncalar ortadan kaldırılmıştır. Örneğin, Milli Eğitim ve Özel İdarenin imkanları ile alınan malzemeler sağlık evlerinin yatırımlarında kullanılmış, sonrasında yıl sonunda alınan sağlık evleri ödenekleri malzemeye tahvil edilmiş ve denge sağlanmıştır (Yazıcıoğlu, 2000:75). Bu modelde kaymakamlar da şantiye şefi gibi çalışmış, il özel idaresi de destek sağlamıştır. Bu durumda müteahhit karı ortadan kaldırılmış, malzemelerin toptan alınmasıyla kar sağlanmış, taşeronların da yaptığı indirimlerle hem şehir merkezinde hem köylerde ciddi tasarruflar sağlanmıştır. Vali Yazıcıoğlu’nun Tokat ilinde yaptıkları bunlarla sınırlı kalmamıştır. Tüm bunlarla birlikte kola içilmesi yerine süt içilmesini tavsiye etmiştir. Kepek ekmeği yenilmesini önermiştir. Resmi dairelerde belli saatler ve belli yerler dışında sigara, çay ve kahve içilmesini yasaklamıştır. Kahvehanelerde kâğıt ve okey oynanmasını yasaklamıştır. İçkili yerlerde de belirli bir miktar içki dışında içki içilmesini yasaklamıştır. Bu nedenledir ki kendisine “Dördüncü Murat” lakabı verilmiştir.

Yazıcıoğlu’nun büyük işler başardığı illerden bir diğeri Erzincan olmuştur. Erzincan’a geldiğinde vali ilk iş olarak bütün ilçe ve köyleri gezmiştir. Buralardaki ihtiyaçları tespit etmiştir. Ancak Vali Yazıcıoğlu göreve başladıktan kısa süre sonra 13 Mart 1992 tarihinde Erzincan Depremi olmuştur. Sayın Yazıcıoğlu günlerce valilik binasında sabahlamıştır. Her daim birlikte olduğu halkla elini taşın altına koymuş ve şehri yeniden ayağa kaldırmışlardır. 5 Temmuz 1993 tarihi geldiğinde Vali Yazıcıoğlu tekrar üzücü bir haber almıştır. Kemaliye ilçesi Başbağlar Köyü’nde 33 kişi öldürülmüştür. Böyle üzücü bir olayın Başbağlar Köyü’nde yaşanmasının ya da bu olayda Başbağların hedef seçilmesinin sebebi şehirle olan bağlantısının kesik olmasıdır. Şehirle olan bağlantı bir köprü ile sağlanmaktadır. Ancak Keban Barajı’nın yapılmasıyla birlikte bu köprü sular altında kalmış ve ulaşım sınırlanmıştır. Bu katliamın yaşanmasıyla birlikte Yazıcıoğlu hayatımın projesi dediği işe girişmiştir. Bu proje köprüdür (listelist.com, 07.07.2016).

Erzincan ili Kemaliye ilçesine bağlı Başpınar Köyü ve çevresindeki köylerin ilçe ile bağlantısı sağlayan ulaşım yolu köprüdür. Burada 1954 yılında bir köprü yapımına başlanmış ve köprü 1957 yılında bitirilmiştir. Vatandaşlar bu köprünün yapılmasıyla birlikte ciddi anlamda rahatlamışlardır ve ulaşım sorunları büyük ölçüde giderilmiştir. Ancak 1966 yılına gelindiğinde Keban Barajı’nın yapılması gündeme gelmiştir. Keban Barajı’nın yapılması Başpınar Köprüsü’nün sular altında kalacağı anlamına gelmektedir. Baraj su tutmaya başlamış ve 23 köyün ilçe ile bağlantısını sağlayan köprü sular altında kalmıştır. Köprünün baraj sularına gömülmesi ile birlikte köylerin ilçe ile irtibatları tamamen kesilmiştir. Bunun üzerine bir kayık yaptırılmış ve belirli bir süre bu kayıkla ulaşım sağlanmıştır. Sonrasında feribotla ulaşım sağlanmaya devam edilmiştir. Feribotlarla ve zor şartlarda ulaşım sağlamaya çalışan köylülerin, suların çekildiği vakitlerde ulaşım imkânları tamamen ortadan kalkmıştır. Yöre halkı köylerinde mahsur kalmışlardır.

Köprünün sular altında kalmasının ardından köylüler ve ilçe sakinleri yıllarca ulaşım sorununu ilgili makamlara anlatmışlardır. O kadar ki ortaya bavullar dolusu evrak ve belge çıkmıştır. Ancak bir çözüm bulunamamıştır. 1970 yılına gelindiğinde Keban Barajı Koordinasyon Kurulu toplanmış ve köprü yapılmasına karar vermiştir. Karar doğrultusunda köprü yapımında DSİ ve Karayolları görevlendirilmiştir. 1971 yılında protokol imzalanıp köprü için bütçe ayrılmıştır. Ancak 12 Mart Muhtırası ile köprünün yapımına ilişkin karar iptal edilmiş, köprü yapılmasına gerek olmadığı kararı çıkmıştır. Vatandaşlar köprünün yapılmasına yönelik yeniden çalışmalara başlamışlardır. Yetkililerle görüşmüşlerdir ve köprünün devlet tarafından ancak bağlantı yollarının vatandaşlar tarafından yapılmasına karar verilmiştir. Vatandaşlar taahhüt ettikleri gibi yolu yapmışlardır ancak köprü yapılmamıştır. Halbuki Devlet Su İşleri ve Karayolları Genel Müdürlüğü su altında kalan köprülerin yapımını önceden taahhüt etmiştir. Ancak sonrasında proje ekonomik bulunmamış ve taahhüt yerine getirilmemiştir. Köprü açıklığı merkezi idare tarafından ölçülmüş ve 300 metre hesaplanmıştır. Yüksek bir maliyet hesaplanıp köprü sorunu çözülmekten vazgeçilmiştir.

Yıllarca vatandaşlar çözüm için çabalamışlardır ancak çabaları 1993 yılına kadar çözümsüz kalmıştır. 1993 yılında Vali Recep Yazıcıoğlu problemin çözümü için harekete geçmiştir.

1993 yılında İl Özel İdaresi’nin öncülüğünde bir proje hazırlanmıştır. Projeye Devlet Planlama Teşkilatı, Doğuyu Destekleme Programı, yöre halkı ve Özel İdare tarafından 5’er milyar liralık yani toplamda 20 milyar liralık finansal destek sağlanmıştır. Vadi içindeki dağ patlatılacak, dolguyla birlikte köprü açıklığı 60 metreye düşürülecek ve proje 1995 yılında tamamlanacaktır. Köprüyle ilgili çalışmalar devam ederken birtakım aksaklıklar, terör saldırıları söz konusu olmuştur. Bu nedenlerle köprü 1997 yılında açılmıştır. Köprü büyük bir coşkuyla hizmete sunulmuştur (Yazıcıoğlu,2000:149-150). Yazıcıoğlu’nun Erzincan’da hayata geçirdiği tek proje köprü değildir elbette, bununla birlikte uzun yıllardır yapımı beklenen Taşyol’da hayata geçirdiği bir diğer büyük iştir.

Taşyol da köprü yapımında kullanılan yöntem ile hayata geçirilmiştir. Yolun ilk açılma çalışmaları 1949 yılında kazma ve kürek gibi ilkel araçlarla başlatılmış, ancak başarılı olunamamıştır. Projenin yapımına devlet ve vatandaş işbirliği ile 1993 yılında yeniden başlanmıştır. Yol derin kayalık bir vadi içinde tamamen bu kayalıkların oyulması ile yapılmıştır. Proje ile Kemaliye ilçesinin Fırat vadisini izleyerek en kısa yoldan Ankara ve İstanbul’a ulaşımının sağlanması amaçlanmış ve yol 220 km. kısalmıştır. Ayrıca 7 köyün ilçe merkezi ile ulaşımı sağlanmıştır. Taşyol projesi tamamlanarak Karanlık Kanyon ile Divriği-Kemaliye ve Harput güzergahı turizme açılmıştır (www.erzincan.gov.tr, 25,07,2016).

Vali Yazıcıoğlu yukarıda ifade edilen projeleri yanında doğa sporlarına da ilgili olan ve doğa sporlarını geliştirmek adına çalışmalar yapan bir kamu yöneticisi olmuştur. Yeri geldiğinde yamaç paraşütü yapmış, yeri geldiğinde rafting yapmıştır. Başbağlar Katliamı ile anılan Erzincan İlinin adını ve çehresini yaptığı sporlarla değiştirmeye çalışmıştır. Şehrin adının terörle değil sporla anılabilmesi için sık sık demeçler vermiştir. Demeçlerinde “Apo, gel beraber rafting yapalım.” dediği olmuştur (www.aksiyon.com.tr, 22.02.2016).

Sonuç

Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu Türkiye tarihinde adından çokça söz ettiren bir bürokrat olmuştur. Yaptığı icraatlar, faaliyetler, gerçekleştirdiği projeler ve söylemleri ile Türk kamu yönetiminin pek de alışkın olmadığı bir yönetici profili çizmiştir. Klasik bürokrat çizgisinden uzak olmuştur. İnisiyatif almış, sistemi eleştirmiş, eleştirdiği konularda öneriler geliştirmiş, pek çok spor dalıyla ilgilenmiş, bunu yaparken çeşitli mesajlar vermiş, basını en etkili şekilde kullanmıştır. Görev yaptığı tüm il ve ilçelerde çeşitli projeler hayata geçirmiş, çeşitli faaliyetler gerçekleştirmiştir. Bunları yaparken sadece emir vermemiş, ya bizzat işin içinde bulunmuş, çalışmıştır ya da işin takipçisi olmuştur. Yani yazan değil yapan olmuştur. Görev yaptığı ve önemli projeleri hayata geçirdiği görev yerlerinden biri de Erzincan ili olmuştur.

Erzincan’da Başpınar Köprüsü gibi vatandaşlar için hayati önem arz eden bir köprüyü “devlet-millet el ele” gibi çok önemli bir anlayışla yapmıştır. Aynı şekilde başlanılıp yarım bırakılan ve yine çok önemli olan Taşyol’u yine köprü yapımındaki gibi bir anlayışla tamamlamıştır. Bunların yanında pek çok faaliyet ve icraatı da söz konusu olmuştur. Tıpkı görev yaptığı diğer yerler gibi Erzincan’dan da iz bırakarak ayrılmıştır.

Yazıcıoğlu’nu Prof. Dr. İlber Ortaylı şu şekilde kaleme almıştır ve Vali’yi çok güzel özetlemiştir: “Vali Yazıcıoğlu özgün ve özgür bir Anadolu çocuğuydu. Vali olmanın ötesinde kişiliğiyle ve yaptıklarıyla insanların dikkatini daha çok çekti. Ankara’ya geldiği zamanlar, onu mutlaka dersime davet ederdim. Sınıfa bütün Siyasal Bilgiler Fakültesi doluşurdu. Belli ki mesleğinin model kişisiydi. Kaymakam ve Vali Recep çok çalışırdı. Tembel ve işe yaramaz adamımız çok olduğu için Recep Yazıcıoğlu dokunulmazlık kazanmıştı. Vali konuşmaktan ve anlatmaktan yorulmazdı. Yazmaya da hiç üşenmezdi. Dahası var, insanları keskin zekası ve hırçın Karadeniz üslubuyla ikna etmeye de doymazdı. Gittiği vilayetlerde, yerel halkın en ilginç kişiliklerinden oluşan bir çevresi vardı. Vali ulaşılmaz adam değildi; elverir ki, saçmalamadan, yalan söylemeden, çalıp çırpmadan yanına gelin. Genç yaşında vali oldu. Çalıştı, merkezle de didişti, çevreyle de… Erzincan köylerine gittiğimizde halk valiyi karşılamak için arabanın önüne yığılır. Vali Recep ele avuca sığmaz, çoktan baraj gölüne dalmıştır, onları sudan selamlar. Şimdi dağın tepesindeki bir köydeyken, biraz sonra yamaç paraşütü ile ovadaki köyde biter.” (Ortaylı, 2011:172, blogspot.com.tr, 22.02.2016).

Kaynakça

http://www.erzincan.gov.tr/ilcelerimiz/kemaliye/, 25.07.2016

http://1isinasli.blogspot.com.tr/2013/03/vali-recep-yazicioğlu-kimdir.html, 22.02.2016.

http://listelist.com/recep-yazicioğlu/, 22.02.2016.

http://www.milliyet.com.tr/recep-yazicioglu/?PAGE=6, 21.07.2016

http://www.baspinarkoyu.com/kopru.htm,22.02.2016

http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=2925, 22.02.2016.

http://recepyazicioglu.com/recep-yazicioğlunun-yaptirdigi-kopru-ve-hikayesi/4582786, 22.02.2016.

http://www.aksiyon.com.tr/nursel-dilek/efsane-valinin-bilinmeyen-oykusu_523081, 22.02.2016.

http://www.gezi-yorum.net/erzincan-kemaliye/, 21.07.2016.

Yazıcıoğlu, R.(1992). “Yönetim Sistemimizin Yeniden Düzenlenmesi(I)”, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 1, Sayı 2, ss. 15-26.

Yazıcıoğlu, R.(1992). “Yönetim Sistemimizin Yeniden Düzenlenmesi(II)”, Çağdaş Yerel Yönetimler, Cilt 1, Sayı 3, ss. 7-24.

Yazıcıoğlu, R. (2000). “Bu Sistem Değişmeli”, Birey Yayıncılık, 6. Baskı, İstanbul, 191s.

Yıldız, Mete (2005), “Kamu Yönetimi Reformu ve Kamu Yöneticisi Davranışı: Recep Yazıcıoğlu Örneği”, Mülkiye, Cilt 29, Sayı 249, s. 97-120.


* Prof.Dr.,Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Türkiye, ahaydin@ksu.edu.tr

** Arş.Gör., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Türkiye, sadegulozcanksu@gmail.com


Kaynak:

ULUSLARARASI ERZİNCAN SEMPOZYUMU (28 Eylül-1 Ekim 2016) Cilt 2

Share:

0 yorum:

Yorum Gönder


En Popüler Yayınlar

ETİKETLER

17. Yıl (1) 1921 (1) 1939 Erzincan Depremi (1) 1990-2000 (1) 1999 seçimleri (1) 28 Şubat (2) 3Y Kuralı (1) 68 Kuşağı (1) 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1) 77. Yıl (1) Açık Kapı Politikası (2) Adana (1) Adana Bahçe (1) Adem-i merkeziyet (1) Ademi Merkeziyet (1) Adnan Kahveci (9) Afrika (1) Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu (1) Ağrı (2) Akçakoca (2) Akçakoca Kaymakamlığı (1) Alaca (1) Alaca Kaymakamı (1) Ali Aygören (1) Ali Coşkun (2) Ali Çoşkun (1) Ali Demirsoy (1) Alkol (1) Altın Yıllarında Tokat (1) Anayasa (2) Anı (1) Anılar (11) Ankara (2) Ankara Valisi Nevzat Tandoğan (1) Anma (1) Apartman Yöneticiliği (1) Ardanuç (1) Arkadaşları (1) Aşırı Merkezileşme (1) Atamalar (1) Atilla Şahin (1) Avrupa Birliği (2) Ay TV (2) Aydın (25) Aydın Havaalanı (1) Aydın Marangozlar Odası (1) Aydınlarımız (1) Ayhan Aykanat (1) Ayşe Kulin (14) Ayşegül Ünsal (1) Ayvacık (1) Bahçe (1) Bahçelievler Belediyesi (1) Bakanlık Sayısı (1) Bankamatik Valisi (1) Basın Toplantısı (1) Başbağlar (6) Başbakanlık (1) Başbaşa (1) Başhekim (1) Başhekimin Odası (1) Başörtüsü (2) Başpınar Köprüsü (4) Bekir Aksoy (1) Belediye Başkanı Talip Kaban (1) Besim Tibuk (1) Beşköy Beldesi (1) Betül Kocabay (1) Biga Kaymakamı Fatih Genel (1) bildiri (1) Bir Kent- Bir Adam- Bir Yorum (1) Bitmeyen Senfoni (1) Bolu (1) Bordro (1) Botanik (1) Bozdağ Kayak Merkezi (1) Bu Sistem Değişmeli (3) Butto (1) Bülent Ecevit (2) Bürokrasi (12) Bürokrasi Hastalığı (1) Bürokrat (1) Bürokratik Cumhuriyet (1) Büyük Tokat Oteli (1) Can Air (1) Cemal İncesoylar (1) Çadır (1) Çalıştay (1) Çanakkale (1) Çoğulcu Yapı (1) Çorum (2) Daimi Koçak (1) Daire Müdürleri (1) Dava (1) Demokrasi (10) Demokratik Cumhuriyet (1) Denetim (1) Deniz Baykal (1) Denizli (26) Denizli Belediye Başkanı (1) Denizli Depremi (1) Depolitizasyon (1) Deprem (3) Deprem Mühendisliği (1) Deprem Projesi (1) Destek (1) Devlet (1) Devlet Planlama Teşkilatı (1) Devlet-Millet İşbirliği Projesi (1) Devletin Bekası (1) Doğa Sporları (13) Doğa Sporları Festivali (1) Doğa Sporları ve Çevre Birliği (1) Doğa Tutkunu (1) Doğu Anadolu Araştırmaları (1) Doktora Tezi (2) Dost-Düşman (1) Dördüncü Murat (1) Düşünce Özgürlüğü (1) Düşünen Vali (1) Eğin (2) Eğitim (2) Ekonomik Kriz (1) Ekşisu (1) Eleştiri (2) Elvan Feyzioğlu (1) Erdal Beşikçioğlu (6) Ergan Dağı Kayak Merkezi (3) Ergan Dağı Projesi (1) Erozyonu Önleme (1) Erzincan (41) Erzincan Depremi (17) Erzincan Havacılık Taşımacılık ve Turizm A.Ş (Erhat) (2) Erzincan İl Özel İdare (1) Erzincan Kanunu (1) Erzincan Turizm (1) Erzincan Valisi Ali Arslantaş (1) Eserleri (1) Evlilik (1) Eyalet (1) Eyalet Sistemi (1) Eyüp Eroğlu (1) Faili Meçhul (1) Fatih Kılıç (1) Fatih Kısaparmak (1) Fatma Yazıcıoğlu (1) Fehmi Koru (1) Ferudun Çelikmen (1) Fıkra (1) Fikret Bila (2) Film (2) Fransa (2) Girişim ve Dayanışma Derneği (1) Girişimci Bürokrasi (1) Girişimci Bürokrat (1) Girişimcilik (1) Girokrasi (1) Girokrat (1) H. Aliyar DEMİRCİ (1) Haber (2) Hakem Devlet (1) Halası Meryem Yazıcıoğlu (1) Haliç Toplantıları (1) Halil İbrahim Özdemir (2) Halil Rıfat Paşa (1) Halim Gençoğlu (1) Halkın Yönetime Katılımı (1) Hammurabi (1) Hamur (2) Hamur Kaymakamlığı (1) Hantal devlet (1) Hasan Basri Aktan (1) Hatay (1) Havayolu Şirketi (1) Hayat Felsefesi (1) Hediye Kitap (1) Hızır Paşa (1) Hidroterapi (1) Hikmet Köksal (3) Hizmet Makamı (1) Hürsöz Gazetesi (2) Hüseyin Sipahi (1) IMF (1) IV. Murat (1) İbn Kemal Sempozyumu (1) İbrikçibaşı Hikâyesi (2) İçişleri Bakanı (1) İçişleri Bakanlığı Genelgesi (1) İdari Reform (1) İdris Küçükömer (1) İl İdare Kanunu (1) İl Sayısı (1) İlber Ortaylı (5) İlçe Meclisleri (1) İletişim (1) İliç (1) İmla (1) İnsan (1) İsmet Ülker (1) İstanbul (2) İstisna Vali (1) İsviçreli Bolongarden firması (1) İş Ahlakı (1) İşkence (1) Jeotermal (3) Jürgen Habermas (1) Kalkandere (2) Kalkandere Kaymakamlığı (1) Kalkınma (2) Kamu Yöneticisi Davranışı (1) Kamu Yönetimi Reformu (2) Kamuda Tükenmişlik (1) Kamuda Yeniden Yapılanma (1) Kanal 7 (1) Karakol (1) Karanlık Kanyon (3) Karasu (1) Karikatür (1) Kasım Özsoy (1) Kayıtdışı Ekonomi (1) Kaymakam Dizisi (1) Kazım Erdem Özsoy (4) Keban Barajı (2) Kemah (1) Kemaliye (9) Kenan Evren (3) Keşiş Dağı (1) Kırıkhan (1) Kızılay (1) Kişilik (1) Kişisel Gelişim Lideri (1) Kitap (6) Kitaplar (1) Konferans (1) Konuşan Vali (1) Konuşma (3) Koruma (1) Koşullanmama Hakkı (1) Köksal Pabuçcu (3) Köprü (15) Köprü Dizisi (16) Köprü Filmi (2) Köşe Yazısı (49) Kurtarıcı Beklemek (1) Kuvvetler Ayrılığı (1) Kütüphane Seferberliği (1) Laiklik (3) Liyakat (1) Mahalli idare reformu (1) Mahalli İdareler (1) Mahkeme (1) Mahmut Balcı (2) Makale (5) Makam Arabası (1) Mamudizim (1) Marmara Depremi (2) Mehmet Akif Bal (1) Mehmet Emin Ulu (1) Mehmet Kemal Yazıcıoğlu (11) Mektup (1) Melih Aşık (1) Memur (1) Merkez Valiliği (12) Merkezi İdare (7) Meryem Yazıcıoğlu (6) Mesai Arkadaşları (1) Mesut Yılmaz (2) Mezar Taşı (1) Milas (1) Milliyet (1) Minibüs (1) Motosiklet (1) Muğla (1) Muhalif Bir Yazar (1) Muhammet Negiz (6) Muhtar (1) Munzur Dağı (1) Munzur Dağları (1) Mustafa Yazıcıoğlu (7) Mülkiyeliler Birliği (1) Mümtaz Soysal (1) Müzakereci Demokrasi (1) Müzakereci demokrasi teorisi (1) Müzakereci paradigma (1) Nafiz Özmen (1) Nahit Menteşe (1) Ne Yan Yana Ne Karşı Karşıya (2) OHAL Valisi (1) Okul Yapımı (1) Organik Tarım (1) Orhan Öztürk (1) Osmanlı (1) Osmanlı Sistemi (1) Ozan Balcı (1) Ömer Faruk Ünal (1) Ömer Lütfi Mete (1) Ömer Yaşın (1) Örnek Vali (1) Özel İdare (1) Özel İdare Kanunu (1) Özgürlük (2) Özsöz Gazetesi (1) Pamukkale (1) Panel (1) Paraşüt (2) Paşabatıran (1) Paşayaylası Oteli (1) PDF (1) Phoma Recepii (1) Polis (6) Polis Devleti (2) Polislerin Yürüyüşü (1) Popülizm (1) Prens Sabahattin (1) Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara (1) Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil (1) Prof. Mustafa Said Yazıcıoğlu (11) Profesör Dr. Osman Altuğ (2) Protokol (1) Psaphellus Recepii (1) Radikal demokrasi kuramı (1) Radyo Programı (2) Rafting (7) Recep Tayyip Erdoğan (1) Recep Yazıcıoğlu (1) Recep Yazıcıoğlu Belgeseli (2) Recep Yazıcıoğlu Düşünce (1) Recep Yazıcıoğlu Düşünce Grubu (1) Recep Yazıcıoğlu Köprüsü (2) Recep Yazıcıoğlu Kültür ve Dayanışma Derneği (1) Recep Yazıcıoğlu Müzesi (1) Recep Yazıcıoğlu Örneği (1) Rize (1) Robinson Crusoe (1) Röportaj (5) Rusya (1) Rüveyda Yazıcıoğlu Durmaz (1) Sadettin Tantan (3) Sağlık Turizmi (1) Sait Yazıcıoğlu (2) Sansa Boğazı (1) Saydamlık Eksikliği (1) Sedef Kabaş (2) Sedef Kabaş ile Potreler (1) Selma Yazıcıoğlu Özcan (1) Seminer (1) Sempozyum (2) Sendikalar (1) Sıradışı Bir Vali Recep Yazıcıoğlu (1) Sigara (1) Sistem (2) Sivil Anayasa (1) Sivil Toplum (4) Siyaset (2) Sosyal Adalet (1) Söke (1) Söyleşi (13) Sözlü Tarih (1) Sözün Özü (1) Stajyer Kaymakam (1) Su Kayağı (1) Su Sporları (1) Susurluk (1) Sükuti Tükel (1) Süleyman Demirel (4) Süper Vali (2) Sürmene (2) Şarkı (1) Şemsi Denizer (1) Şevket Gültekin (1) Şiir (2) Taha Akyol (1) Tamer Aksoy (1) Tanıklar (1) Tansu Çiller (1) Taş Yolu (3) Taşra Örgütleri (1) Taşyolu (1) TBMM (1) Tebdil-i Kıyafet (1) Tebliğ (1) Teknik Devlet (1) Tembellik ve Beleşçilik Kültürü (1) Terör (3) Terörle Mücadele (1) Tez (2) Tınaz Titiz (2) Tiyatro (1) Tokat (45) Tokat Hava Yolları (1) Tokat Modeli (1) Tokat Özel İdare Uygulaması (1) Tokat Turban Turizm AŞ (1) Toplum (1) Toplumsal Barış (1) Toplumsal İnisiyatif (1) Toplumsal Uzlaşma (1) Trabzon (6) Trafik Cezası (1) TRT (1) Turan Yalçın (6) Turgut Özal (12) Turizm (1) Turizm Bakanı Ahmet Tan (1) Turizm Potansiyeli (2) Turizme Maya (1) Türban Krizi (1) Türk Hava Kurumu (1) Türk İdareciler Günü (1) Türk Modernleşmesi (1) Türkiye markası (1) Türkiye Turizm Ansiklopedisi (1) TÜSİAD (1) TV Programı (2) Twitter (1) Uçak (1) Uğur Mumcu (1) Üniversiteler (1) Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1) Vali (2) Vali Abdulkadir Demir (1) Vali Filmi (1) Vali Recep Yazıcıoğlu Kongresi (1) Valilik (1) Van Depremi (1) Vasiyeti (4) Vefat (18) Vefat Yıldönümü Mesajı (1) Vergi (2) Yamaç Paraşütü (4) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (1) Yasa Tasarısı (1) Yasakçı Vali (1) Yavuz Donat (1) Yayla Turizmi (1) Yazmacılar Hanı (1) Yeni Erzincan Nasıl Kuruldu ve Niçin Bitirilemedi (1) Yeni Şafak (1) Yerel İdareler (4) Yerel Yönetimler (10) Yerel Yönetimler Reformu (1) Yerel Yönetimler Yasa Taslağı (1) Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi (1) Yerelleşme (2) Yetki (1) Yıldırım Akbulut (1) Yılmazlar Köyü (1) Yolsuzluk (2) Yöneticilikte Örnek (1) Yönetim (1) Yönetim tarzı (1) Yönetime Politik Etkiler (1) Yüksek Lisans Tezi (1) Zeki Demirbaş (1) Zenci (1) Ziya- ül Hak (1) Ziyaretçi (1)

Translate


Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!... İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar. Yahya Kemal Beyatlı

ÖĞRENMEYİ SEVMEK

"Bilgiye sahip olarak doğmuş birisi değilim. Yalnızca öğrenmeyi ve öğretmeyi seviyorum."
Konfüçyüs

"Bilgi, ahlaki hareketten kalan şeydir."
Nurettin Topçu

Bu Blogda Ara

Link list 3