TBMM'DE RECEP YAZICIOĞLU
T. B. M. M.
TUTANAK DERGİSİ
59 uncu Birleşim
27 Şubat 2004 Cuma
Meclis tutanaklarında merhum Recep Yazıcıoğlu'nun görüşlerine atıf yapılan görüşmelerden bir tanesini istifadenize sunulmuştur.
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Tekirdağ)- Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şahsım adına, maddeyle ilgili söz almış bulunuyorum; hepinizi sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, gerçekten çok önemli bir tasarıyı görüşüyoruz. Bu, şahsen benim otuzbeş yıllık rüyamdır, Türk Milletinin elli yıllık bir beklentisidir. Takdir edersiniz, benim, oniki yıl kaymakamlık yapmış, on yıl valilik yapmış bir kardeşiniz olarak, bu tasarıyla ilgili, devletin çalışmasıyla ilgili, devletin düzeniyle ilgili bir hayli birikimim var ve bir o kadar da, gayet tabiî, sitemim var.
Sayın milletvekilleri, "cümlenin maksudu bir, amma, rivayet muhtelif" diyor eskiler. Gerçekten, hepimiz aslında devletin hantal yapısından şikâyetçiyiz, ceberut anlayışından şikâyetçiyiz, verimsiz olmasından şikâyetçiyiz; kısaca, devletin tıkandığından şikâyetçiyiz. Bunun aşılması için yıllardan beri ülkemizde çok önemli çalışmalar yapıldı. Ben 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdiğimde bizim önümüze "MEHTAP" adında bir proje konuldu ve bunu uzun bir süre ders olarak, âdeta, okuduk. MEHTAP'ın kısaca özeti... Devletin aşırı derecede merkezîleşmiş olmasından dolayı, hantal yapısının çözümüne ilişkin birtakım projeleri içeren Merkezî Hükümet Teşkilatı Araştırma Projesi adıyla 1962 yılında hazırlanan bir proje üzerinde yıllarca Türkiye konuştu. Daha sonra 1991 yılında KAYA Projesi düzenlendi. Bu konuda, yeri gelmişken, kendisini rahmetle anıyorum; rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu, âdeta, ömrünü, hantal devlet yapısının iyileştirilmesine ve bürokrasinin azaltılması yoluna sarf etmiştir. 3 eseri vardır. Kitabının birisi "Bu Sistem Değişmeli" adını taşıyor. Bir küçük paragraf okuyacağım: "Bizde ise, merkezî idare ile mahallî idareler arasında görev ve kaynak bölüşümü yapılmamıştır. Her hizmet, tüm ayrıntılarıyla merkezden yürütülmektedir. Türkiye'nin bütün meseleleri, en ince ayrıntısına kadar taşradan Başkente taşınmakta ve tekrar geriye götürülmektedir."
Yine aynı kitaptan: "Değil vatandaş, vali, belediye başkanı ve milletvekillerinin mesailerinin büyük bir bölümü iş takibiyle geçmektedir. Sistem, merkezde kilitlenmiştir. Yöneticilerle beraber vatandaş da dert küpüdür. Muhatap, bekçi, kapıcı ve sekreterdir" diye devam ediyor.
Değerli arkadaşlarım, yıllar içerisinde taşrada ve merkezde, sözünü ettiğim, gerçekten disiplini çok aşan, devletin bürokratik gelişmesini ağırlaştıran ve devleti, âdeta, iş görmez hale getiren birçok -maalesef- girişimler de oldu. Bu raporların gerektirdiği çözüm yolları konusunda, zaman zaman, bazı küçük adımlar atıldı; fakat, maalesef, şimdiye kadar böylesine ciddî bir adım atılamadı. Bu raporların gerektirdiği ve bu konudaki sıkıntıların çözümüne önemli ölçüde bir katkı sağlayacak bu tasarıyı hükümetimizin getirmiş olmasından dolayı, bu hükümete nasip olmasından dolayı, ben de, gerçekten, yetkililere teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye'deki idarî yapı, taşrada, bölge müdürlükleri yoluyla önemli ölçüde bozuldu. Türkiye'de "bölge müdürlükleri" adıyla, yıllar içerisinde bir moda başlatıldı ve şurada, listede sizlere göstereceğim 37 adet bölge müdürlüğü kuruldu. Bunların birkaç tanesini sayıp devam edeceğim: Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı Bölge Müdürlüğü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü, Maliye Bakanlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Bölge Müdürlüğü, Dış Ticaret Müsteşarlığı Bölge Müdürlüğü, Devlet Meteoroloji İşleri Bölge Müdürlüğü, Tapu-Sicil Kadastro Bölge Müdürlüğü, Türk Standartları Enstitüsü Bölge Müdürlüğü...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akbulut, toparlar mısınız.
Buyurun.
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Devamla) - Daha yeni başlamıştım Başkanım...
BAŞKAN - Süre 5 dakika Sayın Akbulut; bitti.
HALUK KOÇ (Samsun) - Grup adına konuşsaydınız Sayın Valim.
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlarım, bu bölge müdürlüklerinin kurulmasının nedeni, maalesef, devletin kaymakamından, valisinden denetim yetkisini kaçırmak, devleti, doğrudan doğruya bakana bağlı olan birtakım kuruluşları il idaresi yapısının dışına çıkarmaktı. Bu tasarı, önemli ölçüde bölge müdürlüklerinin tasfiye edilmesini, dolayısıyla, vali ve kaymakama daha fazla yetki vererek, devletin bir disiplin altına alınmasını amaçlıyor. Dolayısıyla, bana göre, üniter yapıyı bozmak değil, devletin, Bakanlar Kurulunun tayin etmiş olduğu, devletin ve hükümetin temsilcisi olan vali ve kaymakama daha fazla yetki vererek, görev vererek, üniter yapıyı daha fazla güçlendiriyor, devletin iki yakasının daha fazla bir araya getirilmesini, toparlanmasını sağlıyor. Dolayısıyla, bu konuya dikkatinizi önemle çekmek istiyorum. Halkımıza, valimize, kaymakamımıza, mahallî idarelerimize, belediyelerimize güvenelim diyorum; çünkü, güvenmekle, taşraya yetki devretmekle demokrasinin daha da güçleneceği kanaatini taşıyorum.
Tasarıyla ilgili birtakım haksız eleştiriler var, haklı eleştiriler de var. Çok daha mükemmel hale getirilebilir; ama, bugünkü şartlarda bana göre yapılabilecek olanların en iyisidir, en güzelidir. Bu tasarı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde liberal demokrat yörüngede atılmış en önemli adımlardan birisidir. Özgürlükçü, halkçı, devlet-millet ilişkisini doğru yönde etkileyecek bir tasarıdır.
Tasarının ülkemize, milletimize hayırlı olmasını dilemeden önce, bir vatandaşımızın -yüzlerce vatandaşımızdan böyle mektuplar alıyorum- mektubunun bir cümlesini okuyup sözlerime son vereceğim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Devamla) - Bir cümlesini okuyup, bitireceğim Sayın Başkan...
HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Valim konuşsun efendim, faydalanıyoruz.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Akbulut.
TEVFİK ZİYAEDDİN AKBULUT (Devamla) - "Televizyondan Kamu Yönetimi Tasarısı için mücadelenizi takdirle izliyoruz. Bu yasayı, yirmisekiz yıllık hizmeti olan birisi olarak, hantal bürokrasi ve yoğun devlet işlerinden kurtuluş çaresi olarak görüyorum. Bu yasa, Türkiye'nin rüştünü ispat yasası olacaktır. 2 000 000 memura bu fırsat tanınmalı, bu millete güvenilmelidir" diye, Zonguldak'tan bir vatandaşımız böyle bir mektup yazmış.
Hepinize teşekkür ediyorum; sevgiler, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından alkışlar)
KAYNAK:
https://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem22/yil2/bas/b059m.htm
0 yorum:
Yorum Gönder