Dünya denilen mekâna 2 Haziran 1948 yılında teşrif edip 8 Eylül 2003 yılında ebedi âleme irtihal eden Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun vefatının sene-i devriyesi için bir yazı da ben kaleme alayım istedim
Tam 55 sene hayat süren bu valimiz ülkede emekli olma yaşının 65 olarak kabul edilmesiyle daha on yıl bu görevi yapma şansı vardı.
Ülke tarihinin en genç valisi olarak devrin hükümeti tarafından “köşk”e sunulan kararnameyi “Dipçik gücüyle” en tepesinde bulunan Kenan Evren tarafından reddedilmesiyle başlayan kriz altı ayda zor çözülmüştü netekim.
Valimiz, daha 36 yaşının içindeyken Tokat iline vali olarak atanmıştı.
Cumhuriyet tarihinin en genç valisi olarak Cumhuriyet rejimi ilanından sonra gelen hükumetlerin o zamana kadar yaptığından fazla derslik açan bir vali olarak kayıtlara geçmiştir. Yeni rejimin ilanının üzerinden 64 yıl geçmesine rağmen; beş sene içinde, bu zamana kadar görev almış yetkilileri geride bırakmıştır.
Peki, bu bir başarı mıdır?
Cevap: ?
Takvimlerin 1991 yılını gösterdiği sene Erzincan valisi olarak hizmete başlamış; devleti yönetenlerin 30 senede başaramadığı köprüyü bir seneyi bulmadan üstelik de üçte birine yaptırdığında itiraz edenleri o zamanki hükümet yanlısı müteahhitler ve PKK oluşu dikkat çekçi bir hal almıştır. Düşünebiliyor musunuz itiraz edenleri veya hoşnut olmayanları.
Kemaliye ile Başpınar arasında Karasu nehri üzerinde yapılan bu köprünün PKK tarafından hoş karşılanmaması neden olmuş olabilir?
Karşıya botlarla geçmek isteyen ve 25 adet köyün yıllarca Karasu’ya kurban verdikleri, çok hastaların hastanelere yetişemediği, çok kadının yollarda doğum yaptığı ve bir köprüye ihtiyaç olunduğu bir yerdi burası. Birçok olumsuzluk bir köprü ile ortadan kaldırıla bilinirdi. Bu kadar ehemmiyete haiz bir köprüyü bir devletin “yapamamış” olmasının suçlusu ne olabilirdi?
Ahmet Kutsi Tecer’in: “Orada bir köy var uzakta/ O köy bizim köyümüzdür/ Gezmesek de, tozmasak da/ O köy bizim köyümüzdür” mısralarına inat; “Gidemediğin yer senin değildir” sözünü kendine düstur edinerek çıkmıştır yola.
Evet, Halil Rıfat Paşanın “Gidemediğin yer senin değildir” sözünü hatırlamıştı merhum Yazıcıoğlu. Onun için bu köprüye çok kıymet veriyordu.
Karşı tarafta ne vardı?
Neler yoktu ki. En azından güvenlik yoktu. Sular kabarınca müşkülat çoktu. Her türlü asayiş durumunda güvenlik kuvvetleri çaresiz kalıyordu. Yasa dışı silahlı örgütler ellerini sallayarak geziyordu. Bu köprünün yapımına müteahhitler niye karşıydı işte orasını ben de bilmiyorum.
Devletin koyduğu maliyetin üçte birine bitirdi köprüyü bölge ahalisi. Tabii Merhum Recep Yazıcıoğlu’nun rehberliğinde.
26 Eylül 1999 yılında Merkez Valiliğine alındı Recep Yazıcıoğlu. Ona “Merkez Valisi ne iş yapar” diye sorulduğunda “Bankamatik ile maaş çeker” demişti.
Merhum Recep Yazıcıoğlu hakkında 65 bölümlük dizi, bir film, bir kitap, hakkında düzenlenmiş yirmiye yakın belgesel ve kendinin davet edildiği ondan fazla programını takip ettim. Yani burada yazdıklarım bir hülasanın bile hülasası. Merhum Nasrettin Hoca’nın “Tavşanın suyunun suyu” dediği gibi bir şey.
Merkez Valiliğinde dört yıl kalan ve kendi tabiri ile “Bankamatik Valisi” olarak bekleyen Yazıcıoğlu Denizli Valisi olarak da görev yapmıştır.
Erzincan depreminde başarılı faaliyetlerde bulunan Yazıcığolu’nun İstanbul depreminde “Beni İstanbul’a Deprem Valisi olarak atayın” isteği kabul görmemiştir.
Makam kapısına “Kapıyı vurmadan giriniz” yazan valimiz, bütün işlerinde vatandaşın menfaatini ön planda tutmuştur.
Yazımızı onun bir sözüyle bitirelim:
“Hiçbir başarı cezasız kalmaz…”
Kaynak:
Zeki Ordu, 2022, https://www.yazarportal.com/gidemedigin-yer-senin-degildir-2/199220/
0 yorum:
Yorum Gönder