Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu araştırmaları kapsamında düzenlenen bir videoyu sosyal medyadan paylaşınca büyük ilgi gördüğüne tanık olmak merhum Vali hakkında toplumun düşünceleri ve tepkilerini ölçme imkanı verdi.
Daha sonra bu yazının altına eklemeyi düşündüğüm ifadelerden yola çıkarsak, Vali Recep Yazıcıoğlu'nun fikirleri toplumun tüm kesimlerinde karşılık bulmaktadır. Farklı siyasi çevrelerle duygudaş olan insanların, Vali Recep Yazıcıoğlu'nun fikirlerine benzer bir kabulle yaklaşmaları geleceğimiz adına da umut vericidir.
Muhtemelen yakında köşe yazılarına da yansıyacak olan ve şimdiden basının farklı kesimlerince logoları eklenerek dolaşıma sürülen paylaştığım videoda, merhum Yazıcıoğlu ne diyordu?
İster aşağıdaki videoyu izleyin, ister yazıya döktüğüm konuşma metnini okuyun... Karar sizin!
Bu vesile ile Sayın Yazıcıoğlu'na bir kere daha rahmet dilerim!
Muhammet Negiz | Araştırmacı
Merhum Recep Yazıcıoğlu, bu kısımda şunları söylemektedir:
Yani, bizim eğitim sistemimizde kuşkuya yer yok! Şüpheye yer yok! Onun için bugün öğretmenlere dedim ki… Dedim, “Bakın, bir düşünürün güzel bir tespiti var: ‘Çocuklara deyin ki;
[ Çocuklar! Bu size öğrettiğimiz şey, mutlak doğru değildir! Bugün için öyle olsa bile, yarının böyle olmayacağı belli değildir. Bunlardan siz kuşku duyun. Şüphe duyun bunlardan.]
Çünkü bu yoksa insan araştırmaya-geliştirmeye gerek almıyor.
Bize şimdi;
Sistem, mutlak doğruları öğretiyor,
Aile, mutlak doğruları öğretiyor,
Cemaatçi bir yapıya girdiysek, mutlak doğruları öğreniyoruz,
Mutlak doğrularla yatıp, mutlak doğrularla kalkıyoruz!
Mutlak doğrularla yatıp kalkanlar, kendini neden yenileştirsin? Niye araştırsın? Çünkü zaten mutlak doğruları yakalamış.
Kültür olarak da… Şimdi bir vesile oldu yani bunları açmak için… Böyle siyah-beyaz bir yaklaşım içindeyiz.
-Siyah!
-Beyaz!
-Dost!
-Düşman!
-İç düşmanlar!
-Dış düşmanlar!
Yav! Ne oluyoruz kardeşim ya?! Ne oluyoruz ya? Nasıl olur? Bir vatandaş, nasıl düşman olur ya?! Düşmana kim karar verecek be kardeşim ya?!
“Dost-düşman” askeri terminolojidir. Sivil hayatta “dost-düşman” kelimesi kullanılır mı ya?! Bu, askeri terminolojidir!
Ondan sonra;
Zenciler,
Beyazlar,
Falan okulu bitirenler vatan hainidir,
Feşmekân okulu bitirenler vatanseverdir.
Ulan, memleket hain dolu! O zaman, hainler çıkıyor piyasaya… Bir zamanlar zenciler vardı… Solcular, biliyorsunuz, bir zamanlar zenciydi. Şimdi zenci… İrticacılar, zenci oldu! Yani, her zaman bir zenci buluyoruz biz! Demek ki, zencilere şiddetle ihtiyacımız var! Yani; berikiler, ötekiler…
Şimdi bütün bunlar, bizim seçkinci anlayışın, dayatmacı anlayışın, tekelci anlayışın, toplum mühendisliğinin yanlış kavramları, vurguları…
Kamplaşmalar… Kemikleşmeler… Kafamız, dogmalarla dolu. Herkesin kendi doğrusu var. Herkes kendine tapıyor. Farklılıkları zenginlik kabul etmiyoruz. Ve devlet/sistem, ideoloji üretiyor. İdeoloji üreten sistemler, demokratik sistemler değildir; faşist sistemlerdir! Devletin görevi, ideoloji üretmek değildir! İdeoloji; kişilerin, grupların, sivil toplumun tercihidir! Devlet, hakemdir! Devlet, teknik devlettir. Devlet, hizmet üretir! İşte, hizmet ortada! Altyapı ortada!
Diyor ki; “Ne olacak bizim bu yolun hali?” Bereket versin, şimdi iktidar, “15 bin kilometre duble yol“ diye bir hedef… Çok güzel!
__
*Transkripsiyon ve düzenleme: Muhammet Negiz
0 yorum:
Yorum Gönder